Açılış Filmi : “Yelda / En Uzun Gece”
Yelda İran’da, Zerdüşt döneminden beri, gündönümü olarak da adlandırdığımız, Türkiye ve İran’ı da içine alan Kuzey Yarımküresinde 21 Aralık’ta yaşanan en uzun gecenin kutlandığı bir şenlik. Massoud Bakshi’nin yazıp yönettiği 2019 yapımı “Yelda” filmi, İran’da gerçekte de yılda bir kez bu gecede yapılan reality-show” tarzı bir canlı televizyon programı üzerinden ülkede kadının konumunu, adaleti ve masumiyet kavramını sorguluyor
Neredeyse yeniyetme gibi duran 22 yaşındaki gencecik Meryem, yanında çalıştığı, babası (belki de dedesi) yaşındaki 65’lik dul Nasser’le, şartlarından biri çocuk yapmamak olan anlaşmalı bir muta evliliği yapmıştır. Ancak Meryem hâmile kalır, çıkan tartışma sırasında Nasser’in kazara ölümüne sebep olur ve olayı cinayet kabul eden mahkeme genç kadını idama mahkûm eder. Oğlu da doğar doğmaz ölmüş olan Meryem’ın tek kurtuluş şansı, canlı yayınlanan bir popüler televizyon programında, tabii ki şeri kanunlara göre kan parasını ödemek şartıyla, Nasser’ın ilk evliliğinden olma kendisinden de büyük kızı Mona tarafından, affedilmesidir.
Massoud Bakhshi’nin ürkünç ve kaygılandırıcı filminin tamamı, bu en uzun gece boyunca İran’da gerçekten de var olan bu programın televizyon stüdyosundaki canlı yayını aktarır.
Program boyunca, pek dürüstlük abidesi sayılamayacak olan yapımcı, Meryem’i inşallahlarla destekler gibi görünse de asıl amacı reytingi arttırmaktır. Genç dul canlı yayında Nasser’in kızıyla marazi bir ölüm kalım savaşına girişmişken yapımcının tek derdi, hangi yöntemle olursa olsun izleyicilerin ilgisini çekmek, programı seyredenlerin sayısını arttırmaktır. Programa SMS’lerle katılan izleyicilerin tercihi intikamdan değil, aftan yanadır ama, tabii ki son kararı sadece ve sadece Mona verecektir.
Belgesel sinemadan gelen Bakhshi, halkın isteklerini dizginleyebilmek için dinin bir silâh olarak kullanıldığı bu ortamda, bir yandan 21. yüzyıldaki bir televizyon stüdyosunun modern yapısıyla, adaletin çağdışılığını, diğer yandan da güçlerini yine de korumayı başarmış olan varlıklarla Meryem’in simgelediği, sınıf atlamaya çalışan fakir sınıfı karşı karşıya getirir. Mona, şeriatın desteği ve parasının gücüyle giderek idam fermanına daha yakın dururken, gerçeği anlatmanın kendisini kurtarmaya yetmeyeceğini fark eden Meryem, ölüm korkusuyla Mona’nın karşısında alçalmayı, kadına yalvarmayı kabullenir. Acılarla atışmaların içine balıklama dalan program ise, bu mide bulandırıcı savaşımı keyifle aktarmayı sürdürür.
Bakshi, kürtaj, zorunlu evlilikler, kısas kanunu gibi önemli sorunları ele alırken, gerilimi beklenmedik bir sürprizle körükler. Mona’nın intikam arzusunu insancıllığının değil, kan parasına ihtiyacının dengelemesi, masumiyet simgesi Meryem’in hamileliğinin belki de sınıf atlamayla bağlantılı oluşu, finalde fark ettiğimiz uyanıklığı gibi, insanların büyük konular karşısındaki küçük hesaplarına da ustalıkla değinir.
Bakshi, Bu erkek egemen ikiyüzlülüğünün karşısındaki gerçek gücün, kendilerini örtünerek gözlerden saklamaya çalışan İran’ın kadınlarında olduğunun bilinciyle, bu televizyon programlarının da çağcıl uygulayıcıları olan, yaptıkları ve yapamadıkları, söyleyebildikleri ve söyleyemedikleriyle ülkenin tüm yaşamını yönlendiren İran’ın o muhteşem kadınlarını da unutmaz.
Yönetmen / Senaryo : Massoud Bakhshi
Görüntü Yönetmeni : Julian Atanassov
Kurgu : Jacques Comets
Oyuncular : Sadaf Asgari, Behnaz Jafari, Babak Karimi, Fereshteh Sadre Orafaee, Forough Ghajebeglou, Arman Darvish, Fereshteh Hosseini, Zakieh Behbahani
İran-Fransa-Almanya-İsviçre-Lüksemburg / Dram / 89 Dk.