Kayseri’de Neler Oluyor ?
Haberi okuduktan sonra bir kez daha okumak ihtiyacı duydum. Herhangi bir gazete de değil 70 yıllık dostum Cumhuriyet bu. Üstüne üstlük, bir süre önce, ciddiyetine ve titizliğine sonsuz güvenim olan Yazgülü Aldoğan’a teslim edilmiş olan Kültür sayfasında.
Okumayanlar ya da haberi olmayanlar için özetleyeyim.
Talas Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ve bu akşam sona erecek 7. Kayseri Film Festivali’nin kararıyla, “tüm jüri üyelerinin birlikte hazır bulunduğu, ve teknik imkânlarla donatılmış özel bir salonda gösterilmiş,… “Aidiyet” ve “Görülmüştür” filmlerinin yapımcıları filmlerinin harici disk ya da link gösterimi ile izlenmesine izin vermemiş olduklarından yarışma kapsamından çıkarılmıştır”
Festival koordinatörü Kerim Abanoz’un da yaptığı açıklamada, “Jüriye sinema salonu tahsisi edilmemiş olabilir” diyerek, filmlerini online linkten izletmeyi kabul etmeyen iki yapımcının filmlerini yarışma dışı bıraktıklarını belirmiştir.
Bununla da yetinmeyen Festival Yönetimi, “Görülmüştür”ün kriz öncesi seyirciyle buluşmuş olmasına karşın, “Aidiyet”in programda ilân edilmiş gösterimini de iptâl etmiştir.
Devam etmeden her iki filmin yapımcılarına da söz verelim:
“Aidiyet”in yapımcıları: “Sebep, festival yönetiminin “Aidiyet”i jüriye sinema salonunda değil, web linkinden ve açıklanmayan koşullarda izletme talebini kabul etmemiş olmamızdır. Bir emek ve sermaye ürünü olan filmlerimizin Türkiye’de ki festivallerde, yalnızca perdede deneyimlenmesi isteğimizin, yaptığımız filmlere gösterilmesi gereken asgari bir saygı olduğunu düşünüyorum. Kayseri’de filmi bekleyen, filme bilet almış tüm sinemaseverlere de yaşadıkları hayal kırıklığı için bizzat özür dilerim. Daha farklı bir zamanda, daha güzel şartlarda buluşacağız”
“Görülmüştür”ün yapımcıları: “…festival tarafından jürinin izlemesi için talep edilen filmin online linkini vermeyi kabul etmediğimiz için jüri filmi sinemada izleyememiş, dolayısıyla filmimiz değerlendirme dışı bırakılmıştır. Sinema filmlerinin gerçek mekânları olan sinema salonlarında gösterilmesini sinema ve sinema emekçilerine yönelik temel bir saygı unsuru olarak görüyoruz. Film sinemada izlenir diyoruz ve bundan sonra hiçbir festivalde bu tip krizlerin yaşanmamasını ümit ediyoruz.”
Anlaşılan, yarışma filmleri sinemada gösterilmiş ama, nedense jüriler bu gösterimlere katılmamış.
Dünyanın her yerinde jüri üyeleri kararlarını kapalı bir mekânda bir araya gelerek verir ama, çoğu festivalde filmleri gösterimde, izleyicilerle aynı salonda izler. Böylece biz sıradan seyirciler de, Theodoros Angelopulos, Elia Kazan, Nikita Mikhalkov, Ashgar Farhadi gibi sinemanın kimi dehasıyla omuz omuza film izlemek, onlarla iki laf etmek ya da günün modasına uyarak selfie çekmek fırsatı buluruz.
Galiba Kayseri jürisinin üyeleri, yukarıda ilk aklıma gelen isimlere göre, ya korunmaya muhtaç, ya çok daha değerli ve önemli, ya da padişah sülalesinden veya İngiliz kraliyet ailesinden ki, öyle bile olsalar “halk”tan soyutlanmaları gerekmez.
Yıllardır, sinema tutkusunun izlenimlerini yazmaya yönelttiği yazarlar ya da sıradan sinemaseverler “film sinemada izlenir” diye bar bar bağırırken, öncelikle kendilerine bir film festivalinde jüri onuru verilmiş kişilerin sinema olmayan bir mekânda web linkinden film izlemeyi kabul etmeleri bence olacak iş değil. Üstelik, linkten fragman izlemek bile yetersiz kalırken, sinemasal görselliği yaşamadan film hakkında nasıl sağlıklı bir karar verebilirler ki.
Birgün gazetesinde belirtildiği gibi, sözü geçen iki film, ulusal yarışmadan jüri kararıyla çıkarılmışsa, görevleri film değerlendirmek olan jürinin idari bir karar alması haddini aşmak değil de nedir?
Haddini aşmak demişken, tartışma sebebi ve sonucu ne olursa olsun, yarışmaya katılacak filmler, bir ön jürinin değerlendirmesi sonucu belirlenmiştir ve bu seçkinin içinde yer alan bir filmin gösteriminin festival komitesince iptal edilmesi her türlü yetkiyi kötüye kullanmaktır.
Yok eğer festival Yönetmenliğinde “yönetim istediği filmin gösterimini iptal edebilir” diye yazıyorsa yaptıkları işe Festival denmez.
Film festivali yapmak kolay iş değil. Sinema sevgisi, sinema bilgisi ve de her şeyden önce sinemaya saygı gerekir. Ben sinemaya gereken saygıyı göstermediği sürece, Kayseri Film Festivali ile ilgili bir tek sözcük bile yazmamaya kararlıyım.
Hepinize nice nice saygın film festivalleri dilerim.