SİNAN ÇETİN’İN ÇİÇEK ABBAS, PROPAGANDA VE BAY E FİLMLERİ ÜZERİNE ESTETİK VE TEKNİK AÇIDAN İNCELEME
1 Mart 1953 yılında Van’da dünyaya gelen Türk film yönetmeni Sinan Çetin, ilk ve orta öğretimini Anadolu’nun birçok farklı yerinde tamamlamıştır. Babasının görevi sebebiyle birçok yeri gezdikten sonra Ankara’ya taşınmış, Hacettepe Üniversitesi’nde sanat tarihi bölümü okumuştur. Eğitim yıllarında aynı zamanda grafik, resim ve fotoğrafa ilgi duyuyordu. 1977 yılında mezun olan Sinan Çetin, aynı yıl Basın ve Halı Türküsü belgesellerini çekmiştir. Yönetmenin ilk filmi 1980 “Bir Günün Hikâyesi” filmidir. Nur Sürer‘in yer aldığı filmde 1980 Antalya Film Festival’inde en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görülmüştür. Birçok filme ve ödüle adını yazdıran başarılı yönetmen, kendine özgü estetik ve teknik özelliklere sahiptir.
Tüten baca, gecekondu görüntüleriyle başlayan 1982 yapımı Çiçek Abbas filminde, gecekondu görüntüleri “arabesk” duygusunu çağrıştıran bir görüntü olarak karşımıza çıkmaktadır. 1980’lerde yasaklanan arabesk, filmin başında çarpık kentleşmenin ve yamuk sokakların sahneleriyle açılır. Tüten bir bacadan çıkan dumanların gösterilmesi, yönetmenin 1999 yapımı Propaganda filminin açılış sahnesinde trenin bacasından çıkan duman sahnesini çağrıştırmaktadır. Aynı şekilde, 1995 yapımı Bay E filminde hareketli bir kamerayla soğuk tonlarda çekilen yaşlı çifti gösterdikten hemen sonra patlama görüntüsüyle dumanların yükselişi sahnesi gelmektedir. Her üç filmde yer alan giriş sahnelerinde duman ortak nokta olmaktadır.
Bir sonraki sahnelerde her üç filmde yakın ve genel çekimlerin hâkim olduğunu görürüz. Çiçek Abbas filminde mahalledeki halkın yaşayışları görülür. Kadınların merdivenlerde oturuşları, çocukların oynaması, uçurtma uçuranlar, pencereden bakan insanlar… Propaganda filminde ise trenin gelişini bekleyen halkın genel görüntüleri, yüz ifadeleri, trenin içinde ki askerin rozet, arma, el gibi detayların yakın çekimleri… Bay E filminde, patlayan arabanın uzaktan görüntüsü, koşan insanların ayakları, askerlerin genel görüntüsü… “Laik ve” yazısının devamı gösterilmemiş hemen ardından Atatürk heykeli gösterilmiştir. Bu sahne yazının devamında filme gönderme yapmaktadır.
Filme makinaların hâkim olduğu girişlerle devam eden Sinan Çetin, otomobili ya da taşıt aracını üç filminde de ortak olarak kullanmıştır. Teknik açıdan genel çekim yapmıştır. Yeşilçam sinemasında araçlar, zengin fakir ikilemini sergilemek için kullanılmaktadır. Sinan Çetin bu ayrımı taşıtlarla filmlerinde göstermiştir. Bay E, geniş açılı çekimlerle, Oliver Stone türü yol çekimleriyle dikkati çekiyor.
Filmlerinde siyasi göndermelerde bulunan yönetmen kısa sahneler içinde sıklıkla yer vermiştir. Bay E filminde otomobil yolda ilerlerken kısa kesitlerle helikopter, silah görüntüleri yakın çekim ile verilmiştir. Propaganda filminde, askerin trenden indiği andan itibaren tüm detayları detay çekim ile görüntülenmiştir. Çiçek Abbas filminde bir gazete kâğıdı gösterilmiş ve üzerinde “Devlet Başkanı”, “ Seri çıkışı “, “Evren”, “ 10 lirada kalmamıza yardımcı olun” yazıları yazmaktadır. 1982 yapımı olan filmde 1980 darbesiyle devlet başkanı olanı Kenan Evren‘e gönderme yapmıştır.
Senaryo, her üç filmde de kadın-erkek ilişkisi üzerine devam etmektedir. Çiçek Abbas filminde camın kırılmasıyla yükselen tansiyonla camdaki kadın karakterle aşağıda olan erkeğin kadının dışarı çıkmaması üzerine yaptıkları tartışma gösterilir. Bay E filminde arabada seyir halindeyken sevişme sahnesi gösterilir. Propaganda filminde yine sevişme sahnesi karşımıza çıkmaktadır. Karakterleri eşleriyle özel anlarıyla seyirciye tanıtmaktadır. Seyirci karakterin hane içini, özel hayatını öğrendiğinde karakteri daha fazla özümsemekte, kendini yakın hissetmektedir.
Sinan Çetin filmlerinde ülke sorunlarını eleştirisel yolla ele almaktadır. Filmlerin ilerleyen sahnelerinde asıl problemi seyirciye göstermektedir. Çiçek Abbas filminde Çiçek Abbas (İlyas Salman) Şakir (Şener Şen) isimli bir minibüs şoförünün saf ancak dürüst muavinidir. Hovarda Şakir’in evlenme vaadiyle oyaladığı Nazlı’ya (Pembe Mutlu) Abbas da zaman içinde ilgi duymaya başlar. Burada Abbas’ın istediği minibüs zenginliği temsil etmektedir. Şakir çapkınlığından aşkı tutkuyu temsil etmekte ve giyindiği mont kırmızıdır. Halkın fakirleşmesini eleştirisel yolla ele alan Sinan Çetin göstergebilim ile seyirciye aktarmıştır. Sahnelerde minibüsün içinde Şakir’in aşk yaşadığı fakir olan Abbas’ın minibüs dışında etrafı gözlemlediği görülür. Genel çekimde minibüsün tamamı gösterilmiştir. Bay E filminde adaletin tanımını “ Başkalarına yardım etmek, sorumluluk duymak, sende varsa ona vermek, bu bir prensip olmaktır.” Yaptıktan hemen sonra “Evet deyin” diye çocuklara söylemektedir. Bay E ( Mehmet Ali Erbil), arabasının bozulduğunu söyleyince yukarı çay içmeye davet ederler. Çay içilen yerde duvarlar “Özel Mülkiyete Hayır” yazılarıyla dolu olduğunu görürüz. Kadını tarif ederken adamın özel mülkiyete karşı düşüncelerini kadın üzerinden betimlemesiyle anlamış oluruz. Karısı Leyla’nın onu terk etmesiyle sorunlar başlamıştır. Leyla’nın onu terk ettiği an kırmızı şalı slowmotion şeklinde sallandığı gösterilmiştir. Bay E’nin Leyla’yı bulma aşamasında girdiği ve sorgulandığı odanın duvarları kırmızı, Leyla’nın bindiği araba ve montu kırmızıdır. Kırmızı aşk ve tutkuyu temsil etmektedir. Leyla’nın arabayla terk etmesinden sonra karşısına çıkan köylü kadınının üzerinde ki bluzun üstünde de kırmızı baskın olan kadın motifi bulunmaktadır. Propaganda filminde sınır çekilen tel ile birlikte köyde bulunan hanelerin üç tanesinin dışarıda kalma sorunu bulunmaktadır. Yine aynı şekilde aşkı temsil eden Meltem Cumbul kırmızı tonlarında elbise giyinerek tutkuyu, aşkı temsil etmektedir.
Bay E filminde, Amerikan filmlerinin izleri görülmektedir. Hızlı kurgu görülmektedir. Sinen Çetin Bay E filmi için, “Filmim komünikasyon sorunlarıyla ilgili aslında. Bilgi çağında bilgi toplumunda geçiyor öykü. Film şöyle başlar: Kahramanın karısı, kocasına ait bir bilgiyi öğrenir; kocası biriyle yatmıştır. Bu bilgi, adamın başını çok büyük bir belaya sokar. Ve daha sonra, karşılaştığı bütün tiplerle yanlış bir bilgi alışverişine girer. Bu yanlış bilgilendirme, küçük birimlerden büyük birimlere ve en nihayetinde en büyük kitle iletişim aracı olan televizyona kadar ulaşır. Bilgi teorilerinin, bilgi ticaretinin giderek çok önemli olduğu bir sosyal hayat anlatılır Bay E’de” demiştir. Bay E otobüse bindiğinde esmer kabadayı insanların oluşturduğu topluluk vardır. Filmde kötü insanlar esmer olarak nitelendirilmiştir. Genellikle Amerikan filmlerinde kötü karakterler esmer tenlerde olurken, Sinan Çetin bu filmiyle ırkçı damgasını yemekten çekinmemiştir. Filmde sıklıkla sinegöz kullanılmış, noktasal ve dramatik aydınlatma yapılmıştır.
Propaganda filminde 1948 yılında gerçek hayat hikâyesini anlatan yönetmen, güneş ışığını her türlü açıdan yakalamıştır. Özellikle ters ışığı kullanmayı sıklıkla sahnelerde görürüz. Babasının at üzerinde ki fotoğrafından esinlenerek gerçekleştirdiği bu filmde bir sınır ile parçalanan duygular, aşklar, hikâyeler gösteriliyor.
Çiçek Abbas filminde dönemde yaşanan zenginlik ve fakirlik durumunu güldürü tarzıyla ele alan bir projedir. Türk güldürü filmlerinde temanın açığa çıkmasını ve anlatının örülmesini sağlayan çeşitli göstergeler kullanılır. Çiçek Abbas (1982) filminde Muavin Abbas’ın lastikleri ve motoru sökülmüş minibüsü, toplumsal alandaki eli kolu bağlılığa işaret eder. Şakir’in yaptığı kötülük, alt sınıfların refaha kavuşmasını önleyen, üst sınıflardan gelen kötülüğü anlatır. Filmde nabzın arttığı sahnelerde zoom in zoom out sıklıkla yapılmıştır. Filmin öne çıkan özelliği oyunculuklar ve repliklerdir.
Sonuç olarak; Sinan Çetin’in Bay E, Propaganda ve Çiçek Abbas filmlerinden incelendiği kadarıyla, üniversite çağlarında ilgisinin olduğu fotoğrafçılık alanının etkilerini fazlasıyla görmekteyiz. Filmlerinde görsel düzene dikkat etmektedir. Alışılmış, temel aydınlatma yöntemleri kullanmamakta, doğal ışığı tercih etmektedir. Filmlerinde sıcak tonlar baskın olsa dahi, özel sahnelerde soğuk renkleri kullanmaktan çekinmemiştir. Karanlık sahnelerde her yeri aydınlatmamış, pencereden yansıyan ışık, televizyondan yansıyan ışık gibi doğal yansıyan ışıkları kullanmıştır. Bu durum seyircinin gerçek hayatında gözlemlediği aydınlatmadır. Sahneyi seyirci daha gerçekçi görmektedir. Yönetmen, filmlerinde kostüme dikkat etmiş, aşkın olduğu sahnelerde kadın karakterle kırmızı giyindirmiştir. Reklamcı kimliği ile bilinen Sinan Çetin, filmlerinde reklam ögeleri taşımıştır. Akılda kalıcı sözler, müzikler ya da sloganlar ile filme özgünlük sağlamıştır. Toplum-Devlet ilişkisi üzerine eleştirisel yaklaşan yönetmen filmlerinde birçok göndermede bulunarak seyircinin bilinçaltına sorunun temelini vermiştir. Sorunlara çözüm odaklı olmasından ziyade filmlerinde soruna odaklı eleştiri söz konusu olduğu açıkça ortadadır. Örneğin; Bay E filminde özel mülkiyete hayır diyen kesimin arabasını çalıp normal dışı hareketlerle İsmet’i zor durumda bırakıp kötü bir nitelik taşıtmıştır. Fakat farklı bir durumda ne yapılabileceği ya da zıt bir karakterle farklı olaylar yaratıp onu seyirciye göstermemiştir. Sinan Çetin’in üç filminde de sinemada önemli yer edinmiş, dönemin siyasal, ideolojik, kültürel, tarihsel ögelerini gözlemleyebileceğimiz projeler ortaya koymuştur.
Misafir Yazar : Büşra Nur Nalçacıoğlu
KAYNAKÇA
Yayla, Atilla., Sinan Çetin ile Özgürlük Sosyalizm ve Kapitalizm Üzerine, https://dergipark.org.tr/tr/pub/liberal/issue/48199/610035,13.12.2019.
Gülcan,Emel,. Sinan Çetin ve yönetmenliğini yaptığı filmler, https://www.makaleler.com/sinan-cetin-ve-yonetmenligini-yaptigi-filmler,13.12.2019
titizlikle ve cok emek harcanarak hazirlanmiş,harika yorumlariniz icin tesekkurler