Resmi Sırlar / Official Secrets
“Kim bu Katherina Gun?”
“Hain mi ajan mı?”
“Sır tutmayan ajan”
“Ajan öttü”
Gazete başlıklarından da anlayacağımız üzere; İngiliz İstihbarat Servisi GCHQ’de çevirmen olarak çalışan Katharina Gun’un gerçek yaşamından yola çıkılarak yapılan filmin başrolünde Keira Knightley oynuyor. Çok değil 2003 yılında, Saddamın ölümüyle devam eden Irak’a müdahalanın perde arkası anlatılan filmin yönetmen koltuğuna X-Men Origin: Volverine” ve “Ölüm Emri” nin yönetmeni Güney Afrika doğumlu Gavin Hood oturuyor…
Vicdan bu hayattaki en önemli kavramlardan biri, filmde Katharina ahlaki bir seçimle karşı karşıya kaldığında bir istihbarat teşkilatında çalışmasına rağmen vicdanın sesini dinleyerek “Resmi sırlar” yasasını ihlal ediyor ve eline geçen bilgiyi basına sızdırmakta tereddüt etmiyor. Sonuna kadar da -pişmanlık duymadan- bu kararınını arkasında duruyor…
Günümüzde balık hafızalı olsak da Amerika’nın ve İngiltere’nin 20 Mart 2003 Irak Harekatını, o günlerin televizyon görüntülerini, heykellerin yıkılmasını, savaş görüntülerini, saklanan Saddam’ın bulunup öldürülmesini orta yaşlarda olan herkes hatırlar. Ne demişti harekatın başladığı gün Buch amca: “toplu imha silahlarıyla tehdit saçan, huzur bozucu yasadışı bir rejim ile yaşamayacak, zafer sonucu dışında hiç bir sonucu kabul etmeyeceğiz”
Yani, “huzuru bozacaksam ben bozarım, benim dışımda kimse huzur bozamaz “demek istediğini biz o günlerde zaten anlamıştık da anlamayanlara savaş gerekçesi sunmak gerekliydi. “Irak’ın elinde kimyasal toplu imha silahları var” diyerek Birleşmiş Milletleri savaş kararına destek vermeye çağırmıştı…
Hükümet, istihbarat örgütü ve basın üçgenin iç açılarının toplamında karartılan dünyaların 180 derecelik açısı; bu kez bir istihbarat çalışanı tarafından bozulmaya çalışılsa da sızdırılan belgenin yazılım hatasından kaynaklı sahte olduğu meydana çıkınca sızdırma başarıya ulaşamaz. Katharina meslektaşlarının zan altında kalmasından vicdanı rahatsızlık duyup kendini ihbar etmesi sonucu sorguya alınır: “ İngiliz Hükümeti için mi çalışıyorsun?” Sorulan bu soruya Katharina: “Hayır, hükümetler değişir, ben İngiliz halkı için çalışıyorum, istihbaratı hükümet İngiliz halkını koruyabilsin diye toplarım, hükümet halka yalan söylesin diye değil, Birleşmiş Milletlerde oylamaya hile karıştıracak bilgiyi toplamak ve savaşa girmek ve dünyayı kandırmak için değil, savaşmak savaş tehditi yoksa kanuna aykırıdır…” şeklinde sıkı bir savunma yapar…
Aslında istihbarat çalışanlarının büyük bir çoğunluğu ve başlangıçta savaş yanlısı olan gazetenin çalışanları içten içe Katharina’nın yanında yer almışlardır. Barış aktivistleri ve gazeteciler hikayeyi doğrulamak var güçleriyle uğraşırlar…
Katherina’nın kocası – soyadından da anlaşılacağı üzere Iraklı göçmen bir Kürt’tür. Sorgulama sırasında kocasının müslüman olması ve Iraklı Kürt olmasını da ellerinde koz olarak kullansalarda bu zeki kızın sağlam savunması karşısında başarılı olamazlar; zira kocası saddam‘ın kimyasal silahlarla 180 binden fazla insanı öldürdüğü esnada ülkeden kaçmıştır…
Katharina Gun’un özgeçmişini okuduğunuzda o zamanlar 27 yaşında sarışın olan bu ajanın; vicdanın arkasında durarak ve zekasını son derece iyi kullanarak insan hakları avukatlarının da yardımıyla yargılanmayı düşüncelerinden taviz vermeden, kimseyi riske atmadan bütün sorumluluğu omuzlayarak götürmesine hayran oluyorsunuz…
“Irak’a saldırmakla sadece Sadece Saddam’a saldırmış olmazsınız, 30 milyonluk ülkeye saldırmış olursunuz. Böyle bir şeyin acısına katlanamazdım; açıkçası başkalarının nasıl dayandığını da anlayabilmiş değilim. Tony Blaire’in kendini beğenmiş halini izledim ve harekete geçmem gerektiğini anladım. Yaptığımdan pişman değilim, üzgünüm ama sadece başarısız olduğumdan dolayı üzgünüm” diyerek savunmasına son noktayı koyar… Yargılama sonucunu öğrenmek isteyen gidip filmi izlemeli….
Filmde kavga, gürültü, silah olmadığı halde müziğinde desteklemesiyle oldukça akıcı ve sürükleyici. Hikaye bir dönemin perde arkasına ışık tutarken; kadın kahramanın akıl, karekter ve vicdan güçlülüğü karşısında şapka çıkarıyorsunuz. Katharina Gun ise bugün 45 yaşlarında yakın döneme damga vurup tarihin akışını değiştirememiş olsa da barış yanlısı tutumuyla oynadığı rolü küçümsememek gerekir…
Seyredilmeye değer bir film…
Yönetmen : Gavin Hood
Senaryo : Sara Bernstein, Gregory Bernstein, Gavin Hood
Görüntü Yönetmeni : Florian Hoffmeister
Oyuncular : Keira Knightley, Ralph Fiennes, Matt Smith (IV), Adam Bakri, Matthew Goode, Rhys Ivans, Indira Varma, Myanna Muring
ABD-İngiltere / Casusluk-Gerilim / 112 Dk.