Barry Seal: Kaçakçı
Barry Seal: Kaçakçı, haftanın öne çıkan kaliteli yapımları arasında duran, keyifli fragmanıyla beklentimi artıran bir yapımdı. Eşine az rastlanan bir yapıda biyografi – aksiyon ve komedi türlerini bir arada harmanlayan film yaklaşık 80 milyon dolar bütçesiyle alanında iddialı bir film.
Barry Seal, önce CIA, ardından Pablo Escobar uyuşturucu çetesi, sonra tekrardan CIA ve başka gizli servisler adına çalışan bir pilot. Başlarda CIA için gizli bölgelerin havadan çekimi ve bilgi transferi gibi işler yapsa da kendini bir anda uyuşturucu satıcılarıyla birlikte iş yapan bir konumda bulur. Rüzgarın yönüne göre kapılıp giden, karşısına hangi engel çıkarsa onun tarafına geçen Barry, gerçek yaşamdan alıntı orijinal bir hikaye ve aksiyon dozu yüksek sahnelerin arasında keyifli bir komedi karakterine dönüşüyor.
Barry Seal rolü için Tom Cruise çok doğru bir seçim olsa da, kariyeri açısından riskli bir tercih olabilirdi. Filmografisinin hemen hemen yarısında ciddi bir şekilde ajan, asker portresi çizen Cruise, bu portreyi komedi unsuru halinde canlandırması bundan sonraki ajan filmlerinde bir karikatürize olma riski taşıyabilirdi ancak Tom Cruise filmdeki komedi dozunu ve durum komedisini kaldırabilecek yapıya sahip bir oyuncu. 2010 yapımı Gece ve Gündüz filminde de benzer bir aksiyon-komedi içinde olduğunu hatırlarsak, Cruise’un durumu kaldıracak bir kariyeri olduğunu görebiliriz.
Barry Seal: Kaçakçı filminin en öne çıkan taraflarından biri, yaşadıklarını dönemin (80’ler) VHS kasetlerine kaydederek anlatan ve bu video kayıtları üzerinden ilerleyen filmin VHS kasetlerden izleniyormuş gibi renk, çerçeveleme oranı (aspect ratio), görüntü kalitesi gibi sinematografik öğelerin VHS izlenimi vermesiydi. Bu detay 80’lerde geçen bir hikayeyi 80’ler atmosferinde izlememizi sağlayan keyif verici bir ayrıntı olarak göze çarpıyor.
Film, dünyanın en büyük uyuşturucu kartellerinden Pablo Escobar ve çetesinin etrafında dönen bir hikayeye sahip değil. Son dönemlerin popüler dizisi Narcos vb. yapımlar ya da Escobar etrafında dönen filmlerin aksine Barry Seal, çete ile temasta olan ve onu hikayeye misafir eden bir film. Barry Seal Escobar ve arkadaşları ile çalışıyor ancak ana konumuz Barry ve kurnazlıkları sayesinde herkese her işi yaparak köşeyi dönme hikayesi. Film biyografik yönüyle, 80’lerden, 80 sonlarına kadar ilerleyerek Escobar’ın henüz ünlenmediği ve en meşhur olduğu dönemlere de tanıklık etse de buraları özet geçerek ilerliyor. Barry Seal gerçektende 80’lerde Escobar’lar ile işbirliği yapmış bir kaçakçı ve daha sonradan bunu öğrenen Amerikan hükümetinin bir piyonu haline geldiğini ve kirli devlet oyunlarını da mizahi bir dille seyirciye hissettirmeyi ihmal etmiyor film.
Aksiyon ve komediyi başarılı şekilde harmanlayan, durum komedisinden gücünü alarak sinemada bir kaç kez seyirciyi sesli güldüren filmin yönetmen koltuğunda Doug Liman, yani Geçmişi Olmayan Adam, Bay ve Bayan Smith, Yarının Sınırında gibi güçlü aksiyon filmlerinin yönetmeni bulunuyor. Doug Liman’ın aksiyon-komedi dengesini başarılı şekilde tutturduğunu Bay ve Bayan Smith’te de görmüştük.
Barry Seal: Kaçakçı adıyla ülkemizde vizyona girecek bu filmi haftanın önerilen filmleri arasında tutuyorum. Yer yer tüm aksiyon klişeleriyle alay eden film, komedi – aksiyon yönüyle patlamış mısır filmi gibi görünse de, biyografiye dayalı gerçekçi duruşuyla kaliteli bir aksiyon olduğunu gösteriyor film. Özellikle Tom Cruise aksiyonlarından hoşlananların filmden mutlu ayrılacağını düşünüyorum.