Hababam Sınıfı Yeniden
Hababam Sınıfı Yeniden ve Yerel Seçimlerin Benzerliği
Tekrar tekrar oyları sayarak başka sonuçlar elde edeceğini sanmakla, tekrar tekrar yeniden çevrimler yaparak başka sonuçlar elde edeceğini sanmak… Siyasi açıdan seçmenine dövüşe dövüşe, seçmenlerinin haklarını sonuna kadar savunarak gittiğine dair bir mesaj. Yani yolsuzlukları örtmek için değil. Sonuçta yolsuzluk varsa çuvalı da vardır. Peki tekrar tekrar yeniden çevrimler? Sırf ticari başarı mı? O da olamaz, seyircimiz bu yemi yutmuyor. Kaldı ki sırf ticari başarı için değil! Samimiyetle iyi bir şey yapmaya çalışıyorlar. Örnek: Hababam Sınıfı Yeniden! Ama başarılı olamıyorlar. Neden?
Kalitesini ispatlamış eski filmleri yeniden çekmek ticari açıdan bir sıfır önde başlamak demektir, endüstriyel sinemanın tepesinde oturan Hollywood bunun en güzel kanıtı. Türkiye’de ise son dönemin yeniden çevrimine “Cingöz Recai” filmini örnek verebiliriz. Başarısız bir film. Gişede de başarısız. Şimdi karşımızda “Hababam Sınıfı” filminin yeniden çevrimi var. Ama Tarık Akan’lı, Kemal Sunal’lı, Halit Akçatepe, Şener Şen’li, Adile Naşit’li, Münir Özkul’lu Hababam filmleri, Türk halkı için özel bir yere sahip olan, herkesin içini ısıtan bir seriydi. O nedenle, bu filmi yeniden çekmek isteyenlerin üzerinde bir başka yük daha biniyor. Filmi yapanlar bunu dikkate almışlar. Daha önceki Mehmet Ali Erbil‘le yeniden çekimin hatalarına düşmemişler. Yeni orijinal tipler yaratmakla kalmamışlar, filmi bu tiplerin üzerine kurmuşlar. Popüler yüzlerden uzak durarak, filmi ön plana çıkarmaya çalışmışlar. Orijinal hikayeyi güncelleyerek, metnin alt yapısını kuvvetli tutmaya çalışmışlar. Çalışmışlarda çalışmışlar. İlk 15 dakikayı atlatabilirseniz eğer eminim bunu siz de fark edeceksiniz. Ama en önemli şeyi anlayamamışlar ya da bir şekilde gerek görmemişler.
Herşey tadında olsun, abartmayın..
Hababam Sınıfı filminin yönetmeni usta isim Ertem Eğilmez. Kendisini usta yapan konu milletini iyi tanımasıdır. Bu sayede ise döneminde melodram ve toplumsal gerçekçi olarak ikiye ayrılan Yeşilçam sinemasının öncü isimlerinden biri olmuştur. Onu öncü yapan ise, melodram ile toplumsal gerçekçi sinemayı birleştirmesidir. O nedenle çarpıcı gerçekliği sunarken bir yandan da insanın içini ısıtan filmler yapmıştır. O nedenle filmlerindeki karakterler kapı komşumuz sınıf arkadaşımız veya hayatımıza dokunan bir isim olmuştur. Yarattığı tipler ne kadar aşırı gelse de içimizden biri olmuştur. Ne yazık ki “Hababam Sınıfı Yeniden” filmini yaratanlar bu gerçeği ya göremediler ya da önemsemediler. Sonuçta ise ortaya ise aşırı abartılı tipler çıkmış. Öğretmenlerin hepsi bayağı tipler olmuş. Neden sonuç ilişkisi altı yaşında bir çocuğun anlayacağı seviyeye indirgenmiş. Ama bütün bunların yanında filmi izlersek güler miyiz, iyi vakit geçirir miyiz derseniz. Evet yer yer gülüp eğlenirsiniz. Peki filmin dert edindiği sorun size geçer mi? Mümkün değil. Çünkü gerçek değil.
Tekrar tekrar oyları saymak sonuçları değiştirmek için nasıl değilse, tekrar tekrar yeniden çevrimler yapmak da sırf para kazanmak için değil. Her ikisinin de derdi var. Biri seçmenine kendini ispatlamak istiyor, diğeri ise seyircisine… Yönetmeni ve oyuncuları için bunu izlerken görebilirsiniz. Ama nasıl tekrar tekrar oyları sayarak seçmenine kendini ispatlayamayacağı gibi diğeri de ispatlayamaz. Seçmenine kendini ispatlamak için seçmeninin derdini dert edinmelisin. Seyirciye kendi ispatlamak için de seyircinin derdini dert edinmelisin!