Karanlığın Elli Tonu filminin yönetmen koltuğuna 1953 New York doğumlu ” Reckless(1984), At Close Range(1986), Who’s That Girl(1987), After Dark, My Sweet(1990), Glengarry Glen Ross(1992), İki Metelik(1995), Dava(1996), Rüşvetçi(1999), Entrika(2003) ve Kusursuz Yabancı(2007)” filmleri ile tanınan James Foley oturmuş. Bildiğiniz üzere ”Elli Ton” roman Üçlemesini E. L. James yazmış ve dünyada en çok okunan kitaplar arasına girmişti. Hal böyle olunca kitapların sinemaya uyarlanması kaçınılmaz olmuştu. Büyük bir hayran kitlesine sahip serinin ilkini Sam Taylor-Johnson yönetmiş ve beklenen başarı düzeyini yakalayamamıştı. Bu nedenle ikinci ve 2018 yılında vizyona girecek üçüncü bölüm James Foley’e emanet edildi. Edildi ama benim kanaatime göre, temeli çürük olan bu seriyi kim çekerse çeksin başarılı olamaz. İkinci bölümün çekimlerine 2016 yılının Şubat aylarında başlanıldı ve Haziran ayında Fransa’da bitirildi. Üçüncü bölümün çekimlerine ise şu sıralar devam ediliyor.
EROTİK SAHNELER NEDEN FAZLA?
Bu hafta sevgililer gününde vizyonda olması planlanan yapım, erotik sahnelerin fazlalığına rağmen ilk film gibi istenilen seviyede değil maalesef. Yazılan diyaloglar ve oyunculuklar o kadar kötü ki.. Filmin baş aktörü Jamie Dornan, Grinin Elli Tonunda ki gibi sinek kaydı tıraşlı değil artık. Kadın hayranları tarafından sakalsız yüzü çekici ve seksi bulunmadığından bu bölümde kirli sakalı ile izliyoruz Dornan’ı. Mekan ve fiziksel değişikliklerle karşımıza çıkan Karanlığın Elli Tonu, Türkiye’de 7 haftada 875 bin seyirciye ulaşan Grinin Elli Tonu’nu gişede geçebilir mi? Bunu zaman gösterecek ama +18 olmasına rağmen geçer diye düşünüyorum. Çünkü; tuhaf ilişkilere ve cinselliğe meraklı seyirciler ülkemizde bana göre bir hayli fazla. Bu nedenle ibre yukarı doğru gidecektir.
İlk bölümde, edebiyat öğrencisi olan Anastasia Steele (Dakota Johnson), çok zengin, yakışıklı, çekici bir adam olan Christian Grey (Jamie Dornan) ile röportaj gerçekleştirmiş ve röportaj sonrası ilişkileri ilerlemişti. Bu bölümde ise Steele’in, tuhaf cinsel fantazileri olan Grey’e ayak uydurduğunu, seks aletlerinden onunda zevk almaya başladığını ve dahada yakınlaşarak birbirlerine aşklarını ilan edişlerine şahit oluyoruz.
ZEVK Mİ, PARAMI, AŞK MI ?
Bayanların fikirleri nedir bilmiyorum ama bu Grey denilen adamın durumu ruhsal bozukluktan başka bir şey değil bana göre. Evin bir odasını çeşit çeşit seks işkence aletlerine ayırma ve kadınlar üzerinde kullanma hangi psikolojik sorunun yansımasıdır? Hangi erkek evlenmek istediği bir kadının vajinasına bir birine bağlı üç top bilye koyar ve baloya öyle gitmesini ister ki! Yada ayaklarını bağlayarak 2 metrelik boru ile yanlara kim ayırmak ister ? Ve kadınlar bu işkenceye zevk için mi, para için mi, yoksa aşık olduğu için mi katlanır? Sanık sizin hakim bey, başka sorum yok… Bu bölümde, Grey’in psikolojik durumunun nedeni net bir şekilde gözler önüne serilirken, kadınların neden bu tür ilişkiye girdiklerinin cevabı ise kısmen veriliyor. Tahmin yürütün bakalım, Grey’in seks bağımlısı olmasının ve kadınlara böyle davranmasının nedeni nedir?
Filmin kamerası, kurgusu ve müzikleri fena değil. Ancak, oyunculuklar yeterli seviyede değil ne yazık ki.. Jamie Dornan ve Dakota Johnson’un soğuk, ruhsuz oyunculukları ise can sıkıcı. Ünlü oyuncu Kim Basinger’ı beyaz perdede görmek beni mutlu etti ama konu ile ilgisi olmayan o rol neden verilmiş ve Basinger, kariyerine hiç bir katkısı olmayan o rolü neden kabul etmiş anlayamadım doğrusu.
Sözün özü: Çok okunan ”Elli Ton” serisi hayranlarının, mazoşist ve sadist erotik sahnelerin çokluğu nedeniyle daha çok zevk alacaklarını düşündüğüm Karanlığın Elli Tonu, onları kesinlikle mutlu edecektir. İkinci bölümde iki aşığın cinsel fantezilerini izlerken, üçüncü bölümde ve yaşlılıklarında da bu alışkanlıklarını devam ettirecekler mi diye sormadan edemiyorum kendi kendime. Filmi izleyeceklere sabır ve iyi seyirler diliyorum.