“Müstakbel Damat” yerelliğiyle, Türk halkını yansıtışıyla, sıcaklığıyla ve güldürüsüyle sinema salonlarına davet eden ve davetinde de ısrarcı olan filmlerden biri. Hedef izleyicisini sınırlandırmayan ve herkesin biraz kendisini bulabileceği bu film, aile boyu sinema koltuklarında oturma ve keyifli bir sinema deneyimi yaşama imkanı sağlıyor, keyifle izleyebilirsiniz.

OrtaKoltuk Puanı:
Ziyaretci Oyları:
3.6 (36 oy)

Pandemi nedeniyle geçiken komedi

Müstakbel Damat”, vizyona giriş tarihi yaklaşık üç sene önce planlanan fakat pandemi sebebiyle bir türlü vizyonda göremediğimiz filmlerden biri. Tam da bu sebeple, sinema salonlarına ve komedi filmlerine olan özlemimizin bir aynası. Yönetmen ve aynı zamanda filmin başrol oyuncusu sevgili İlker Ayrık’ın film galası konuşmasından da anlayacağımız üzere, üç yıllık süre zarfında hayatlarımızda birçok şey değişti ve “Müstakbel Damat” emektar oyuncu kadrosu ve iyi senaryosu ile bize geç kalınmış bir mutluluk deneyimi sunmayı amaçlıyor.

Film, uzun süredir bir romantik ilişki içerisinde olan Hasan (İlker Ayrık) ile Sema’nın (Hande Soral) hamilelik sebebiyle belki de biraz erken organize etmek zorunda kaldıkları evlilik planlarını gerçekleştirebilmek için tecrübe ettikleri “ailelerle tanışma ve kız isteme” olay örgüleri üzerine uzanan bir hikaye ile bizleri karşılıyor. Öyle ki, ivedi bir biçimde olmasını arzu ettiğimiz herşeyde olduğu gibi, evlilik arzusunun taşıdığı öncül olaylarda “Müstakbel Damadımız” Hasan’ın başına gelmeyen kalmıyor. Hasan bir damat adayı olarak kız arkadaşı Sema’nın ailesine kendisini sevdirmeye çalıştıkça, kız arkadaşının ailesi ve etrafındaki herkes farklı bir zayiat ile bu çabadan nasibini alıyor. Hasan’ın bir sigortacı olmasına karşılık, etrafındakilerin Hasan’ın varlığından kaynaklı uğradığı zarar ise filmde vurgulanan tezatlıklardan bir tanesi.

Kıymetli oyuncu Erdal Özyağcılar’ın can verdiği Sema’nın babası Çetin Ali, şaşkın damat adayı Hasan’ın hayatlarına girmesini takiben zorlu bir dönemden geçiyor. Toplumsal rolü doğrultusunda biricik kızı ile evlenmeye çalışan bu damatı bir türlü içine sindiremeyen ve aile içerisinde onay mercii olarak işlev gören Çetin Ali, sert duruşlu ve agresyonel bir kız babası. Çetin Ali rastlantısal bir şekilde yaşamlarının ortasında bulduğu damat adayını sınamayı amaçlarken, başına gelen kazalarla ve aksiliklerle mücadele etmek durumunda kalıyor ve damat adayı ile rolleri değişiyor.

Geleneksel aile yapısına uygun olarak, kızın annesinin yardımcı ve yatıştırıcı bir role bürünmesi, evde “yasa koyucu” figürünün baba olması ve filmin bir çift filminden uzaklaşarak damat ve kız babası arasındaki gerilime odaklanması damatın da bir gün baba olacağı ihtimali üzerinden kuşaklararası bir geçişliliğin de altını çiziyor. Girne’de hayatını sürdüren baba figüründeki pilot Çetin Ali’nin 1960’lardaki Kıbrıs olaylarından kaynaklı travmatize hali, travmatize halinin günümüze getirdikleri ve hakim kültür içerisinde yalnız kalan bir aile bireyi olması kızına karşı korumacı tavrının dozunu arttırıyor. Çetin Ali’nin taşıdığı bu yük, çiftin romantikliğinin yanında filmin duygusal yönünü besliyor ve film yalnızca bir romantik komedi filmi olmaktan çıkıyor.

Çağımızın Kıskacı: “Kız İsteme”

Kültürel motiflerimize bağlı olarak modern yaşamda hala gün yüzüne vuran geleneklerimizden biri “kızın ailesiyle tanışma ve kız isteme” merasimi. Bir birey olarak bireysel kararı doğrultusunda evlilik yolunda adım atmaya niyetlenen her çiftin bir tarafı, farklı aile yapılarına sahip olmaları sebebiyle bu merasimin getirdiği bazı zorlukları aşmak zorunda kalabiliyor. Tıpkı “Müstakbel Damat” Hasan gibi. Hasan’ın kızın ailesine karşı vermeye çalıştığı olumlu izlenim benliğinin uzantılarını saklaması ve tabiri caizse kızın ailesine kendisine ait olmayan bir “imge” sağlamasıyla ilerliyor.

Kız arkadaşıyla olan ilişkisinin boyutunu, nelerden hoşlandığını ve nelerden haz etmediğini ortalığa saçmadan, yaratılmış bir “imge” ile kızın ailesi ile ilişki kurmayı hedefleyen Hasan, doğallığından uzaklaşan herkes gibi bu hedefinde hüsrana uğruyor. Ne zaman ki, kızın ailesinden kabul görmeye yönelik kaygılarından sıyrılıp, kendisinin ve önceki yaşamında herkesin bildiği “Hasan” oluyor ve benliğini ifade etme gücü kazanıyor, o zaman işler yoluna girmeye başlıyor. Bu yolda kızın ailesinin başına gelenlerin getirdiği bedel ve “Müstakbel Damat’ın” korkularını bir kenara bırakıp kendiliğini yeniden oluşturmasının getirdiği kazanç öyküsü ise çiftlerimize yönelik gülümsetici bir ders niteliğinde. Zorlayıcı bu deneyim kızın veyahut damadın birbirlerinin aileleri ile tanışması yolculuğundan birbirilerine tanıma yolculuğuna da evriliyor.

Mizahın Masumiyeti

Ülkemizde perdeye yansıyan romantik komedi filmlerinin sorunsallarından birisi mizahın argoyla ve saldırganlıkla harmanlanması. “Müstakbel Damat”, bu sorunsallığın dışında yer alarak, bizlere mizahın argo ve saldırganlık içermeden de verilebileceğinin bir örneği. ”Müstakbel Damat”, diğer komedi filmlerinin aksine abartısız bir mizah sunumunu ve mizahın kendiliğinden oluşan yerel yaratımını içinde barındırıyor.

Olaylar silsilesinde çeşitli absürtlüklere maruz kalan karakterle empati kuran ve aslında yerinde olmadığımız için karakterlere güldüğümüz izleyici olarak bizler, film argodan ve saldırganlıktan yoksun bırakıldığı ve mizah faktörleri masumiyet çerçevesinde kurgulandığı için sinema koltuğunda rahatsız hissetmiyoruz. Karakterlere dair oluşturduğumuz özdeşlik duygusu ve karakterlerin içimizde konumlandırılışı, masumiyetin izlerini taşıdığı için benlik bütünlüğümüze zeval gelmiyor.

Son söz olarak tüm söylediklerimizden çıkarımda bulunabileceğimiz üzere, “Müstakbel Damat” yerelliğiyle, Türk halkını yansıtışıyla, sıcaklığıyla ve güldürüsüyle sinema salonlarına davet eden ve davetinde de ısrarcı olan filmlerden biri. Hedef izleyicisini sınırlandırmayan ve herkesin biraz kendisini bulabileceği bu film, aile boyu sinema koltuklarında oturma ve keyifli bir sinema deneyimi yaşama imkanı sağlıyor, keyifle izleyebilirsiniz.

Yönetmen : İlker Ayrık

Senaryo : M. Serdar Fırat, Serhat Sarı

Görüntü Yönetmeni : Olcay Oğuz

Kurgu : Alpaslan Burak Altıntaş

Müzik : Doğa Ebrişim

Oyuncular : İlker Ayrık, Erdal Özyağcılar, Hande Soral, Bilge Şen, Nilgün Kasapbaşoğlu, Yücel Erten, Suat Sungur, Ahu Sungur, Ferdi Akanur, Aykut Taşkın

Türkiye / Komedi / 103 Dk.

1 YORUM

  1. Gerçekten çok güzel bir film olmuş. Çok güldük çok eğlendik. Küfür argo olmadan da komedi olabiliyormuş. Teşekkürler İlker Ayrık ve Erdal Özyağcılar.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz