Pişmanım Ama /  Regretting You

İzlediğime pişmanım!

Epeydir iyi bir romantik film gelse de vurdu kırdı olmadan izlesek diyordum; Pişmanım Ama, romantik dram olarak bu konuda basın gösterimine epey bir gazeteciyi çekmişti, ama pişman olduk! Daha doğrusu herkes adına konuşmayayım, ben pişman oldum!

OrtaKoltuk Puanı:

 

Bizim tv kanalları için ballı bir dizi olur!

Hepsinin bir araya geldiği kutlamalı bir akşam yemeğinden sonra bir trafik kazası yaşanır ve gece iki ölümle sonlanır. Bu trajedi, herkesin hayatını alt üst edecek, aradaki sır Clara ile paylaşılmayacak, ama herkes birbirine öfke duyacaktır. Biraz zorlasan, bizim tv kanallarında ballı dizi olur, ama iyi bir sinema filmi olmaz, olamaz.

Sanki eski bir film

Sanki 70’li yılların Hollywood filmini izliyorum, hani arada bir rocknroll eklense, oğlanların saçı Elvis tipi olsa, o yılların filmi olacak. Tipik Hollywood klişeleri : Okul yıllarında birbirleriyle flört eden iki çift, bir abla ve kız kardeş ile okulun yakışıklı delikanlıları, bir süre sonra abla ve sevgilisi evlenirler. Mimarlık yapmak isteyen Morgan hemen hamile kalıp genç yaşta anne olur ve bütün yaşamını kızı Clara’yi iyi yetiştirmek ve eşine iyi bir aile hayatı sağlamaya ayırır.

Onun yanında daha az sorumluluk sahibi olan kız kardeşi o dönem flört edip sonra ayrıldığı Jonathan ile yıllar sonra karşılaşmış ve beraber olmaya başlayıp bir de bebek yapmıştır ama henüz evlenmeye niyetleri yoktur. İki kız kardeş ve yıllarca arkadaşlık ettikleri birinin kocası, birinin sevgilisi iki erkek, biri 16 yaşında bir ergen, diğeri bebek olan iki çocukla birlikte yeniden beraberdirler!

Kız kardeşinin bebeğine de bakıyor

Morgan, evde kalan tek kişi olduğundan kızı ve eşinin yanında kız kardeşinin de bebeğine bakmaya başlar! Küçük oğlan da pek şirindir!

Buraya kadar razı oldum: ama film günümüzde geçiyorsa, ki araçları son model, ama evlerinde bulaşık makinesi yok? Bulaşıklar elde yıkanıyor. Clara, 16 yaşında, henüz sevgilisi yok ama okulun en popüler öğrencisine bayılıyor, ama o çocuk, hasta dedesiyle tek başına yaşıyor, geceleri sinemada yer gösteriyor, çünkü yoksul, ama kızın ailesi zengin!  Çok klişe, çok demode, çok sıkıcı!

Hayatları değişir

Hepsinin bir araya geldiği kutlamalı bir akşam yemeğinden sonra bir trafik kazası yaşanır ve iki ölümle biter. Bu trajedi, herkesin hayatını alt üst edecek, aradaki sır Clara ile paylaşılmayacak, ama herkes birbirine öfke duyacaktır. Biraz zorlasan, bizim tv kanallarında ya tartışılır, ya da ballı dizi olur, ama iyi bir sinema filmi olmaz, olamaz. Hikaye çok sıradan, çok basit, bulunan mektuplar, geriye dönüşteki havuz sahneleri filan, bunları çok seyretmedik mi?

Hele Clara ve tavlamaya çalıştığı okul arkadaşı ile sevişme sıkıntıları? ABD’de 16 yaşında hala bakire kız kaldı mı? Hele bunu okul balosunun sonuna saklayan? Filan, falan…

Oyunculuklar da vasat

Senaryoyu çok demode bulmanın ötesinde yönetimde de sıradanlık tavan yapıyor. Kazayı göster bari bize?

Onu da geçtim, oyunculuklar da sıradan. Hele kızlar, bebek en sevimli ve doğal olanıydı!

Çok sıradandı, Hollywood’dan romantik film diye gele gele tapon bir film geldi.

Yönetmen : Josh Boone

Senaryo : Susan McMartin

Görüntü Yönetmeni : Tim Orr

Kurgu : Marc Clark

Müzik : Nathaniel Walcott

oyuncular : Allison Williams, Mckenna Grace, Dave Franco, Mason Thames, Scott Eastwood, Willa Fitzgerald, Sam Morelos, Clancy Brown, Ethan Samuel Costanilla, Marcelle LeBlanc, Luke Pierre Roness, William Burnham Simmons

ABD / Almanya / Romantik-Dram / 116 Dk.

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz