Vesper

VESPER CHRONİCLES

KAYIP ÇOCUKLAR KIYAMETİ…

Bütçe ve olanaklar ne kadar kısıtlıysa yaratıcılığın o derece ön plana çıktığına dair bir düşünce vardır. Özellikle günümüzün seyircisine şaşırtıcı bir bilimkurgu sunmak gibi hem maddi hem de manevi (derin bir konuyu eşelemek gibi) açıdan iddialı bir işe soyunmak çok ciddi bir kararlılık, kontrol ve beceri gerektirir.

Sinema salonlarımıza uğrayan Vesper’ın ilk gözümüze çarpan özellikleri, daha önce ultra kullanılmış bir distopik dünyayı hem ‘taze’ bir bakış açısıyla tanıtması hem de hikayesini sık sık, dozunda bir metafizik bir boyuta taşıması oluyor.

Değişik yollarla ‘dünyanın sonunu getirme uzmanı yönetmen Roland Emmerich veya distopik dünyayı işleyen diğer Hollywood yapımları (‘Elysium’, ‘Oblivion’, ‘Afterearth’, ‘The book of Eli’ vb.) gibi devasa ötesi bütçelerle yarışmak bir yana dursun onların yanlarına bile yaklaşamayan ‘Vesper’ (yaklaşık 5 milyon avro) bir kez daha özel yönetmenlik dokunuşunun bu türde ne kadar kritik bir nokta olduğunu ve birçok bilimkurgu block-buster’ın ‘yoğunlukla’ teknolojik gösterişi nasıl birbirine karıştırdıklarını kanıtlıyor. Karşımızda olan asla akademik bir dile düşmeden gerçek bir çevreci tutum takınan ama bunu yaparken de birçok sınırını avantaja çeviren, konusunun derinliğinde boğulmadan bu öğeleri senaryosuna ustaca yediren, böylece sunacak yeni bir şeyi kalmamış gibi duran bir türe apayrı bir bakış açısı getiren, kanlı canlı sağlam bir bilimkurgu filmi… Hatta belki biraz iddialı kaçabilir ama bu türün son yıllardaki en parlak örneklerinden biri olduğunu bile söyleyebiliriz.

Konuyu özetlemek gerekirse: Geleceğin dünyasında doğa, hiçbir sebze veya normal bitkinin yaşayamadığı, toksik bir yer haline gelmiştir. Bir grup ziraat mühendisi ve kaşif bitkiler üzerinde genetik mutasyonlar denemişler, sonuç hezimet olmuş ve doğa tamamen steril ve biraz kendi haline bırakılmış bir hale dönüşmüştür. İmtiyazlı bir zümre ‘kale’ adı verilen dış dünyadan kopuk, kendilerine yetecek kadar ürünle yaşarken diğer insanlar bir şekilde hayatlarını bu dünyada devam ettirmeye çalışırlar.

Bu insanlardan biri olan Vesper, felçli babasıyla orman içinde bir kulübede yaşamakta ama aynı zamanda da kendi imkanlarıyla bir laboratuvar kurmuş, dünyayı vuran bu kuraklığa bir çözüm aramakta olan ergen yaşlarda bir kızdır. ‘Kaleden’ gelen bir uçağın bu ormana düşmesi birçok olayın fitilini ateşleyecektir.

OLGUN BİR ÇEVRECİ TUTUM..

Vesper’ filminin nerdeyse bütününde hissedilen çevreci tutum asla hikayenin yanında aksesuar işlevinde bir arka plan gibi durmuyor. Aksine Fransa-Litvanyalı yönetmenler Bruno Samper ve Kristina Buozyte bu duruşu hikayelerini ilerletmek ve genel çerçevesini çizmek için kullanıyorlar. Benzer türdeki filmlerin aksine buradaki distopik dünya kavrulmuş, güneşin asla çıkmadığı, her tarafı yıkık adeta bir cehennem çukurunu andıran bir yer değil. Tabii ki doğa son derece yıpranmış bir durumda ve yiyecek bir şey bulmak çok zor ama en azından sanki doğa insanların mutasyonlarla yarattıkları tahribatları atlatmak için dengesini bulmaya, yaralarını tedavi etmeye çalışıyor. Nefes almaya çalışan ağaçlar (!), kafalarını otların arasındaki deliklerden çıkardıktan sonra hemen geri kaçan sarmaşıklar görüyoruz.

Bu bir anlamda biyolojik ve organik bilimkurgunun mekanını tasvir etmek için Litvanya’nın ormanlarını kullanan yönetmenler seyircileri de filmin karakterleri gibi hasarsız çıkmayacakları bu ortama davet ediyor. Dolayısıyla filmde hissettirilen çevreci duyarlılık basit bir ‘doğayı koruyalım!’ söyleminden çok daha derin…

Ayrıca yönetmenler kurtarılmış bölge olan ‘Kale’ ve oradaki yaşamla da hiç ilgilenmiyorlar, seyircinin odak noktasını Vesper’e çekmek istiyorlar. Mekan olarak filmde Vesper’ın evi, amcası Jonas’ın çiftliği ve tabii ki onları çevreleyen orman dışında pek bir yer görmüyoruz. Olayların büyük çoğunluğunun geçtiği bu ormanda tekinsiz olduğu kadar insanı büyüleyen bir taraf da var. Bu atmosfer bilimkurgu filmlerinde nerdeyse hiç karşılaşmadığımız bir yaklaşımın ürünü..

DERİNLİKLİ KARAKTERLER…

Yönetmenlerin ön plana çıkardıkları ana karakterlerde de benzer bir incelikli anlatım mevcut. İlk bakışta ormandaki bir kulübede yatalak babasıyla yaşayan bir kızdan bahsedersek insanın aklına duygu sömürüsüne açık, aciz durumda bir kurban aile portresi geliyor. Oysa durum çok farklı… Vesper çok genç olmasına rağmen ciddi olarak vicdanlı ama bu zor, sert dünyanın da koşullarına ayak uydurmuş aktif bir karakter. Ve de en önemlisi bu gidişata başkaldırmak isteyen ve kendi imkanlarıyla kurduğu laboratuvarda bu hastalığa çözüm arayan birisi.

Aynı şekilde yanında uçan bir dronla iletişim kurduğu babası da kendi halinde, yumuşak başlı bir adam değil. O da felçli olmasına rağmen kızına (dron yardımıyla) otoriter ve sert mesajlar gönderen, bir dönem ‘Kalede’ çalışmış, zamanında ciddi bir güç ve iktidar sahibi olmuş bir kişilik.

Hikayenin bir diğer önemli karakteri amca Jonas ise tartışmasız kötücül bir karakter ama ona da karton bir kötü adam profili çizilmemiş. Kendisi her türlü kaçakçılık hatta kölecilikten para kazanan, insanlardan aldığı kan gibi acımasız yöntemlerle ‘Kale’deki kişilerle ticaret halinde olan bir de bütün bunların yanında acımasız, duygusuz ve yeğeni Vesper’e nerdeyse pedofil bir şekilde yanaşan iğrenç bir adam. Ancak bu aşırılıklar bile karakterin inandırıcılığını zedelemiyor

Bahsettiğimiz gibi birçok olgun ve düşünülmüş seçim, filmi türünde çok ayrı bir yere koyuyor. Bütçe olarak karşılaştırılamaz derece geride olduğu Hollywood bilimkurgularındaki şaşalı özel efekt bombardımanları, baş döndüren aksiyon ve gösterişçi çarpışma sekansları burada yerini gerçekçi, duyarlı, zeki ve çok daha insani bir yöne evrilen bir akışa bırakıyor. Tıpkı…. Gerçek bilimkurgu filmlerinde olması gerektiği gibi…

Yönetmen : Kristina Buozyte, Bruno Samper

Senaryo : Kristina Buozyte, Bruno Samper, Brian Clark

Görüntü Yönetmeni : Feliksas Abrukauskas

Kurgu : Suzanne Fenn, Justin MacKenzie Peers

Müzik : Dan Levy

Oyuncular : Raffiella Chapman, Eddie Marsan, Rosy McEwen, Richard Brake, Mélanie Gaydos, Edmund Dehn

Litvanya-Fransa-Belçika / Bilimkurgu-Macera-Dram / 112 Dk.

OrtaKoltuk Puanı:

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz