Gerçeğin İki Yüzü / The Last Face
Gönüllerimize taht kuran Into The Wild filminin ardından uzunca bir ara veren Sean Penn, ‘The Last Face’ filmi ile yönetmen koltuğunda geri döndü. Oyuncu kadrosuyla da ilgi çeken filmin başrollerini Charlize Theron ve Javier Bardem üstleniyor. İlk gösterimi Cannes Film Festivali’nde gerçekleşen film oldukça kötü yorumlar almıştı.
İki defa Akademi ödülü kazanan Sean Penn’in yönettiği filmin yıldızları arasında Emmy adayı Jared Harris, Fransız aktörler Jean Reno ve Adêlê Exarchopoulos bulunuyor.
The Last Face (Gerçeğin İki Yüzü), Liberya’nın iç savaş ortamında iki doktorun sosyal adaletsizliğe karşı verdiği savaşı anlattığı ve içerisinde oldukça hüzünlü bir aşk hikayesi barındıran politik bir dram. Javier Bardem’in canlandırdığı yakışıklı ve çekici bir doktor, çatışma bölgelerinden birinde görevini sürdürmektedir. Charlize Theron ise hayatını çatışma bölgelerine adamış olan babasının ölümünün ardından bu görevi üstlenmek üzere bu bölgeye doktor olarak gelmiştir. İki doktor için aşk başlamış olsa da ölüm her saniye nefesini enselerinde hissettirmektedir. Savaş yıkıntıları, hastalıklar ve ölümler içindeki Liberya’da, onları çevreleyen çatışmanın nasıl çözüleceğini, kendi aralarındaki sorunları Miguel ve Wren bulmak zorundadır. Aşk, bu kez yüzünü zorluklar arasından gösterecektir.
Filmin senaryosu yazar ve yönetmen Erin Dignam’a ait. Dignam ile 25 yıllık geçmişi bulunan filmin yapımcısı Matt Palmieri şunları söylüyor;
“Erin, Orta Afrika’da hikayeyi araştırmak için çok zaman harcadı ve Sierra Leone’den iki çocuk evlat edindi. Bu sebeple bu hikaye onun için çok kişisel bir hikaye ve uzun yıllar onu kendisi yönetmek istedi.”
Çocuklarını yetiştirdiği zamandan vazgeçemeyen Dignam ise Palmiere’den bu filmi devralmasını istedi.
“Şimdiye kadar okuduğum en iyi senaryolardan biriydi. Sayfadaki her kelime olması gereken yerdeydi, içinde duygusallığın da olduğu olağanüstü bir hikayeydi, içinde harika karakterler vardı ve Erin bana doğru yapılacağıyla ilgili güvendi.”
Bunun üzerine Palmieri, senaryoyu dünyanın en iyi yönetmenlerini önermiş olan temsilcilere götürdü;
“…Fakat aklımın bir köşesinde, bunu yapmak istediğim tek film yapımcısı aynı zamanda eski dostum olan Sean Penn’di. O sadece olağanüstü bir yönetmen değil; aynı zamanda bu hikayeyi herkesten çok daha iyi biliyor. Ayrıca, insanları kendilerini aşmaya teşvik eden, tutkulu bir lider. Onun bu özellikleri, filmi senaryoda olduğu şekilde yapabilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz unsurlardı..”
Elbette ki geçmiş konuşmalarından birinde “Hissettiğin şeyleri anlatmak çok zor olsa da yapman gereken anlar gelir” diyen ve yıllardır dünya sorunlarıyla ilgilenen aktivist Javier Bardem, bu film için uygun bir seçim haline gelmiş. İçselleştirdiği bu dünyayı, bu son filmde de içimize işleyecek duygularla veren Bardem’in yanında Charlize Theron’un duru oyunculuğunu gözardı etmemek gerek. Asıl ismi Javier Angel Encinas Bardem olan oyuncunun Charlize Theron’la yakaladığı sinerji takdire şayan.
Film, oldukça dramatik sahnelerden oluşmakla beraber, izleyiciye yaşadığı dünyayı sorgulatıyor. 2 saat 12 dakika süren filmin her dakikası, izleyicide iz bırakacak.