Manyak
Bu sinema değil, sinemaya ayıp olmuş!
Deli bir bahar havası, lodos ayrı sarsıyor, bir inip bir çıkan hava sıcaklığı ayrı. Sersem gibiyim, “Gerçek kesit: Manyak” filminin basın gösterimi için koştururken manyağa dönüp filmin gösterileceği Beyoğlu’na değil, başka sinemaya gidiyorum. Sonra koşarak yetişiyorum asıl salona. Ve şaşkına dönüyorum! Bu film için mi koşuşturdum, işimi bırakıp geldim?
Onur Ünlü bizimle kafa mı buluyor? Bu, sonuna kadar nasıl dayandığımızı bilemediğim “şeyi” sinema diye bize niye yutturmaya çalışıyor? Bu kadar kötü bir “şey” hangi amaçla yapılmış olabilir? Kültür Bakanlığı’ndan üç beş kuruş aldılar desem, bunu da bedavaya yapmadılar ya, hadi oyunculara para vermediler diyelim, yine de bir maliyeti vardır kötü de olsa bu işin! İnsanlar bir de ciddi ciddi oynamışlar bu saçmalıkta?
Perihan Savaş niye var mesela? Biri hatırlasın da doğru düzgün bir filmde rol versin diye mi? Ya da HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder ne ara ikna olmuş da gelmiş hapisteki genel başkanı ile ilgili espri yapıyor orada? Hani fantastik desen değil, dram değil, komedi değil, bildiğin kötü, ayıp bir şey, sinema adına ayıp olmuş! Her halde Türk sinema tarihinin en az seyredilen “şey” i olur! Ben beğenmediğim film üzerine yazı yazmam genelde, belasını benden bulmasın, derim ama bu sefer sanat adına hakaret kabul ettiğim için yazdım!
Oyunculuklar yerlerde sürünüyor. Nerede durulacağını bilmeyen, mimiklerini, vücut dilini kullanamayan oyuncular. Suç onların değil yönetmenin! Filmin konusunu, özetini soruyorsanız eğer boşverin. Zaten anlatılacak bir şey de yok. Size tavsiyem bu filmden uzak durun. Tek yıldızı da filmde rol alan oyuncuların hatırına verdim. Sinirim geçmedi bir türlü, Onur’a hala çok kızgınım..