Dayı : Bir Adamın Hikâyesi 2

Eski Tip Kabadayının Dönüşümü

Bayraktar Kardeşler bu kez sadece babalarından izleri aktarmıyorlar. Cevahir Paşalıoğlu’nun kötülerle mücadelesinin yanı sıra, çocuğu Ömer’e duyduğu sevgiyi de aktarırken, öte yandan lunapark işleticiliğinden, namını duyup Gaziantep’ten bile gelinip kendisinden iş istenen daha devletle yarışır mafyatik bir karakterin dönüşümünün uzun hikayesini anlatıyor.

OrtaKoltuk Puanı:

 

Dayı ve Ötekiler

Yönetmen ve yapımcı Uğur Bayraktar‘ın babasından duyduklarını hikâye ederek sinemaya kazandırdığı 2021 tarihli “Dayı: Bir Adamın Hikâyesi” filmi pandemi döneminde vizyona girmesine rağmen yine de belli oranda bir izlenme oranına ulaşmıştı. Hatta şu an Amazon Prime Video platformunda da izlenebilmekte. İşte bu hikayeden dört yıl sonra bu kez yine Uğur Bayraktar’ın yönettiği ve oyuncu olarak yine kardeşi Ufuk Bayraktar’ın rol aldığı “Dayı: Bir Adamın Hikâyesi 2” bu kez Cevahir karakterini daha geniş bir mafya anlatısına büründürüyor. Dolaysıyla artık ortada her çocuğun gözünde birer kahraman olan babanın anlatımı değil, tam anlamıyla Cevahir Paşalıoğlu’nun piyasada gittikçe bir mit/kahramana dönüşen biyografisine mercek uzatılıyor.

Cevahir, özellikle cezaevindeyken oradaki mahkumlara yardım eden tavrıyla bir bakıma bir kurtarıcı idol haline gelmiştir. Fakat şüpheli bir kaza sonrasında eşini ve kayınbiraderini kaybederek oğlu olan Ömer ile tek başına kalmıştır. Nasıl ki ilk Dayı filminde Ufuk Bayraktar babasını anlatıyorken bu kez Ömer bir kitap yazarak babasıyla çocukluktan başlayan ilişkisini seyirciye aktarıyor. Tabi yine kahraman bir baba anlatısı var. Aslında düşmanlarına karşı oldukça sert olup, bir bakıma Kadir İnanır ile Yılmaz Güney’in “Umutsuzlar” filminde canlandırdığı kabadayı Fırat karması olan Cevahir oldukça yardımseverdir.

Bir yandan uyuşturucuya karşı savaş açarken öte yandan insanları hileli yollarla fuhşa sürükleyenlere de aman vermez. Bunun yanı sıra Cem Özer’in canlandırdığı Necmi ya da Yıldıray Şahinler gibi kötü karakterlerle de mücadelesini sürdürür. Film, bir yandan bu mücadelelere odaklanırken öte yandan Cevahir’in oğluyla olan sevgiye dayalı ilişkisine de duygusal bir atmosfer sunmaktan çekinmemiş. İnsanın çektirdiği acıları yaşamadan ölmemesi gerektiğini düşünen ve bu yolda şiddetten asla sakınmayan Cevahir, akşam oğluna karşı oldukça müşfik bir baba olabilmekte.

Cevahir’in hikâyesi dinamik bir anlatımla sunuluyor. Özellikle kendisinin imzasının bir lunapark devri esnasında kötüye kullanılarak terör örgütleriyle irtibatlı gösterilmesi ve finale yakın sürprizi kaçırmamak için açık vermek istemediğim Amerika kısmı da yine bir eski usul kabadayının dönüşüm anlatısına tempo katıyor. Bazı karakterler plastik görünümde olsa ve de bazı sekansları ciddi inandırıcılık sorunu yaşasa da ben yine de kısmen dolu olan salonda sıkılan kimse görmedim, bence bu da bir başarı.

Oyunculuklara gelirsek, bu filmdeki Cevahir ile Ufuk Bayraktar, Demirkubuz’un “Kader”i ile sinemada gerçek manada başlayan kariyerini, “Dağ” gibi yapımlarla daha da popüler kılmıştı. Burada da sert mizaçlı ancak yeri gelince duygusal ve ahlaklı davranan karakteri ete kemiğe iyi büründürmüş. Kötü adam rollerinde Cem Özer ve Yıldıray Şahinler ile pozisyonu ilk baştan beridir şüphe yaratan karakterde Reha Özcan da oldukça başarılılar. Filmde okumak için İstanbul’a gelip Cevahir sayesinde hayata tutunan kadın karaktere hayat veren Ergül Miray Şahin ile tecrübeli oyuncu Yüksel Arıcı da ortalamanın üzerindeler.

Tempo Düşmüyor

Eski usul kabadayının modernize edilmiş biçimiyle “Dayı: Bir Adamın Hikâyesi 2”, bir kaza ile başlayıp Amerikan cezaevinde son bulan iki saate yakın süresi ile kendisini izletiyor. Film, sadece şiddet sahnesinin çokluğu ve bir takım karton tiplemeleri ile can sıksa da yine de tempoyu aksatmıyor. Finaldeki sahnelerden ötürü üçüncüsünün de geleceğinin haberini veren Dayı serisinin bu ikinci filmi, Bayraktar kardeşlerin baba anlatısının ötesine taşarak Yeşilçam kabadayılarına benzer ama piyasayı da ihmal etmeyip evrilen, zalimlere aman vermeyen bir tipolojiyi izleyiciye sunuyor. Final kısmı ise serinin üçüncü filmi için beklenti çıtasını arttırıyor.

Yönetmen : Uğur Bayraktar

Senaryo : Uğur Bayraktar, Ece Bayraktar

Görüntü Yönetmeni : Engin Özkaya

Müzik : Zeynep Alasya, Caner Özkan, Ertan Özkan

Oyuncular : Ufuk Bayraktar, Reha Özcan, Cem Özer, Yıldıray Şahinler, Yüksel Arıcı, Ergül Miray Şahin

Türkiye / Dram-Aksiyon / 100 Dk.

 

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz