GENÇLERİN GENÇLER İÇİN YAPTIĞI BİR FİLM..
“Dünyanın ilk e-spor filmi” diye tanıtılan bu filmin basın gösterimine girerken, bizi karşılayan üç nazik hanıma şaka yaptım: “Yaşımız bu filme girmemizi engellemiyor mu?” diyerek….Gerçekten de afişinden reklamına herşey, filmin hemen sadece çok gençler için olduğunu gösteriyordu. Acaba bizim görmemiz sakıncalı olabilir miydi?
Doğrusu uzunca bir süre de bu kuşkularım doğrulanır gibi oldu. Çünkü filmin ana teması beni (ve bizim kuşakları) hiç ilgilendirmeyen bir konuydu: bilgisayarlarda oynanan oyunlar. Küçücük torunum bunun tutkunuydu ve ikinci sınıftaki Ozan’ın elinden i-Pad’ini alıp ona birşeyler öğretebilmek için akla karayı seçiyordum!…
Film bu işe gönül vermiş ve elbette yaşları (torunumdan) daha büyük bir gençler grubunun öyküsünü anlatıyordu. Gerçeklerle hayaller arasında ilginç bir köprü kurarak…O hareket ve şiddet yüklü oyunlara tutkun, ekran başından ayrılmayan gençler elbette bir ülke, hatta bir dünya gerçeğiydi.
Ama bunu masa başından alıp devasa bir spor/yarışma mekanına, orada amansız bir rekabet içinde ve League of Legends gibi tumturaklı bir adla sunulan bir turnuvada yarışan birkaç ‘düşman’ gruba taşımak… Ve üstelik yüzlerce seyirci önünde yapılan bir tür modern çağlar gladyatörlüğüne dönüştürmek…İşte filmin temel özelliği.
Ama yine de başlarda filme ısınamadım. Çünkü o küçük ekran oyunlarını bizler gibi konunun cahilleri için çekici kılamıyor, dahası mekanizmalarına bir ışık düşüremiyor, bizi yeterince aydınlatamıyordu. Ki bu eleştirim sürüyor. Ayrıca yabancı görüntü yönetmeninin özellikle dış sahnelerdeki fazla soluk görüntülerini de sevemedim.
Ancak başka şeyler var. Bir kere finale doğru başlayan, iki grup arasındaki ‘kavga’ bölümleri, az ama öz özel efekt kullanımı ve kimi animasyon bölümleriyle çok hoş olmuş. Fantastik bir dünyanın sınırlarına uzanarak….Böylesine canlı ve gösterişli sahneler keşke başlarda da birazcık yer alsaydı…
Sonra o genç kadroyu çok sevdim. Kerem Bürsin’den başka kimseyi tanımadığımız gençler ne candan, ne gönülden oynamışlar….Başta ana kahramanımız Cenk rolündeki çok sempatik Mert Yazıcıoğlu. Sonra Olgun Işıtmak, Yiğit Kirazcı, Hakan Kurtaş, Doğaç Yıldız, Tolga Canbeyli… Sevimli Japon Bada Oh Deniz…Birbirinden güzel iki kızımız: Afra Saraçoğlu ve Bahar Şahin. Daha ne olsun!..
Sonuç olarak, gençlerin gençler için yaptığı bir film. Biz aradan çekilelim lütfen!…
Yönetmen : Umut Aral
Senaryo : Emre Sirel
Görüntü : Sebastian Weber
Oyuncular : Mert Yazıcıoğlu, Afra Saraçoğlu, Kerem Bürsin, Yiğit Kirazcı, Hakan Kurtaş, Bada Oh Deniz, Bahar Şahin, Doğaç Yıldız, Tolga Canbeyli, Kaan Sevi, Atakan Yılmaz / Eludis Yapım.
Saçmanın ötesi verdiğim paraya çok üzüldüm yazık
siz muratlar hep aynı bence cok güzel bir fiilim
o kadar da kötü değildi be
Film iyiydi yalnız yarım bırakılmış sahneler var samimiyet eksikti özellikle final sahnelerinde. Örneğin yapılan düzenbazlığı açıklamadır seyirci önünde ve koçun başarısı yine gölgede kaldı. Bu can sinir bozucu bir durum.
çöp film zaman ve para kaybı roller çok yapmacık sahneler hep aynı ztn ayrıca takım hep aynı charları oynuyo ve diğer takım hayla gidip başka şeyler yasaklıyo saçmalığın daniskası