Konut / Hogar

Name: Konut / Hogar
Rating: 3.5

Yazar:

5 Mayıs 2020

9755

Luis Buñuel, Pedro Almodóvar, Alejandro Amenábar, Fernando León de Aranoa ve Oriol Paulo gibi birçok duayen yönetmeni sinema dünyasına kazandıran; filmleriyle de sinemanın gelişimine, zenginleşmesine büyük katkılar sunan İspanya bugünlerde Galder Gaztelu-Urrutia’nın dünya çapında beğeni toplayan ”Platform” filmiyle bir kez daha gündeme gelerek yükselişine devam ediyor. 2000’li yıllardan başlayarak gerilim, suç ve gizem türündeki ”Tez”, ”Bataklık”, ”İçinde Yaşadığım Deri”, ”Gözlerindeki Sır”, ”Gizli Tanık”, ”Ceset”, ”Julia’nın Gözleri” filmleriyle de gerilim ve gizem filmlerinde zirveye çıkmayı başaran İspanyol sineması bu dizisine ”Konut” filmini de eklemiş bulunuyor. ”Veba (2009)”, ”Ölümsüzlük Oyunu” ve ”Dünyanın Son Günleri” filmleriyle tanıdığımız David Pastor ve Alex Pastor kardeşlerin yönetmen koltuğuna geçtiği Netflix yapımı ”Hogar(Konut)” filminin başrolünü ise ”Bomba(2015)” ve ”Bataklık” filmlerinden tanıdığımz Javier Gutiérrez üstleniyor ayrıca ”Contratiempo(Gizli Tanık)” filminden tanıdığımız Mario Casas da kendisine eşlik ediyor.

”Konut” filmi zengin ve başarılı bir reklamcı olan ve işlerinin ters gitmesi sonucu elindeki her şeyi kaybetmeye başlayan Javier’in (Javier Gutiérrez) eski hayatına dönmek için verdiği mücadeleye odaklanıyor. Javier, lüks evini satmak zorunda kalır ve kenar semtlerin birinde kiraya verdiği evine taşınır. Eşi Marga (Ruth Díaz) da maddi durumlarını düzeltmek için elinden geleni yapmaya çalışır fakat zengin üst sınıftan bir anda yoksullar sınıfa tepe taklak yuvarlanan Javier bu yaşam tarzını bir türlü içine sindiremez. Tekrar sınıf atlamak ve lüks hayatına geri dönmek için ”Amaca giden her yol mübahtır.” felsefesini kendisine şiar edinerek gerilim dolu, karanlık ve tehlikeli bir yola başvurmaya kara verir.

”Konut” filminin ilk yarısı ağır ilerlemesine rağmen ikinci yarısı ise daha ilgi çekici bir hâl alıyor. Javier yaşadığı birçok talihsiz olaydan sonra, bambaşka bir kişiliğe bürünür. İş bulmak için çaldığı tüm kapıların yüzüne bir bir kapanmasıyla kendini bir anda derin bir ruhsal çöküntünün içinde bulur. Çok tecrübeli bir reklamcı olmasına rağmen bir şirketin onu altı ay süreyle ve ücretsiz bir şekilde çalıştırmak için sözleşme yapmak istemesi ise onu iyice çığırından çıkarır. Javier vahşi kapitalizmin bir zamanlar kendisine sunduğu zenginliği ve refahı yeniden elde etmek için gözünü kırpmadan her şeyi yapmaya hazır bir sosyopata nasıl dönüştüğünün de hikâyesi olan ”Konut” aynı zamanda aç gözlülük, ahlak, kıskançlık; aile bağları, sınıf çatışması, sadakat, çocuk istismarı, vicdan ve mükemmeliyetçilik gibi konulara da etkileyici göndermelerde bulunuyor.

”Konut” filminin üzerinde durduğu asıl meseleyse insanlığın varoluşundan bugüne bir türlü doymak bilmeyen aç gözlüğünün yarattığı fiziksel ve ruhsal tahribattır, diyebiliriz. Vahşi kapitalizmin yarattığı para, güç ve iktidar sarmalının dışında kalanlar tekrar bu sarmalın içine girmek için ahlaki, etik değerleri, hümanizmi bir kenara koyar hatta yok sayar. Kapitalizm karşıtlığı teoriden yoksun olduğunda da insanlık onurunu ve doğayı talan eden bir bakış açısı ve bu bakış açısını sözde devrimci bir eylemmiş gibi pazarlamaya çalışan bir sürü pragmatist ortaya çıkar. İşte ”Konut”un da tam olarak anlatmaya çalıştığı budur. Yani zengin olmak için neredeyse insanlıktan çıkan bir pragmatistin ve üst sınıflara çıkmak için bin bir hileye başvuran Makyavelist, narsist ve psikopat Javer’in hayatını mercek altına alan ”Konut” bir bakıma da 21.yüzyılın insanlığına tutulan bir ayna olmayı da başarıyor.

Tüm kötülüklerin kaynağı ve günah keçisi Javier gibi görünse de aslında ”Konut ” filmi Javier’i yaratan sistemi de yargılamamızı sağlayan birçok ipucuyu da izleyiciye vermeye çalışıyor. Sosyolojik anlamda baktığımızda da bir kişinin işlediği suçlar her ne kadar kendi iradesiyle işlenmiş gibi görünse de bu suç işleme mekanizması çoğunlukla sosyo-ekonomik ve kültürel yapıdan bağımsız olarak düşünülemez. Özellikle de serbest piyasa ekonomisinin insanlara empoze ettiği ve tekelci sermayeyi ortaya çıkaran kapitalist sistem; dayanışma, paylaşma, eşitlik, vicdan gibi yaşamsal değerleri yok etmeye çalışırken beraberinde nice Javier’ler de yaratmayı başarmıştır. Bu bağlamda filmi düşündüğümüzde Javier’e karşı içimizde güçlü bir nefret oluşsa da Javier’in tekrar yükselmek için başvurduğu yolu ahlaki ve vicdani açıdan doğru bulmasak da aslında tek suçlunun Javier olmadığını, vahşi kapitalizmin de onu bu yola ittiğini görmemek mümkün değil.

Film bittiğinde Javier’in ve çevresindeki tüm insanların masumiyetiyle ilgili zihnimizde birçok soru belirdiği için ”Konut” filminin, izleyiciye vermek isteği mesajları iyi aktardığını söyleyebiliriz. Filmin olay örgüsüne baktığımızda da Javier’in, hedefine ulaşmasını kolaylaştıran temel etkenlerin ise insanların zaafları ve ellerindeki şeylerin kıymetini bilmemek olduğuna şahit oluruz. Kısacası ”Konut” filmi tür olarak aynı sınıfta yer aldığı ”Gizli Tanık” ve ”Ceset’’ filmleri gibi ince elenip sık dokunmuş bir senaryoya ve etkileyiciliğe sahip olmasa da sıradan bir film de değil. Marx’ın ”Alt yapı, üst yapıyı belirler.” tezinin de somut olarak birçok örnekle doğrulandığı ”Konut” filmi insanın iktidar olma hırsının nelere yol açabileceğini gösterirken aynı zamanda insanın bilinçaltındaki karanlık alana da ışık tutmayı başararak sıra dışı bir sınıf savaşına tanıklık etmemizi sağlıyor.

David Pastor ve Alex Pastor kardeşlerin filmin en son sekansında bir kez daha kadraja aldığı sürekli su damlatan musluk üzerinden de Javier gibilerin aslında yeniden eskiye dönebileceğinin de mesajını vererek hiç kimsenin yerinin sabit olmadığını belirterek, yükselmek için başvurulan yolun niteliğinin de önemine vurgu yapıyor. En nihayetinde İspanyolların Parazit’i de diyebileceğimiz Konut filmi çok sarsıcı ve unutulmaz bir film olmasa da özgün senaryosuyla özellikle de Javier Gutiérrez’in (Javier) usta oyunculuğuyla, sinematografisiyle, dramatik yapıya uyumlu müziğiyle, yaptığı sıra dışı kapitalizm sorgulamasıyla insanın karanlık bilinçaltına inerek onun aç gözlülüğünü büyük ölçüde yansıtmayı başarmasıyla ve zaman zaman izleyici ters köşe etmeyi başaran kurgusuyla da izlenmeyi hakkeden bir film.