İngiltere’nin güzel sahillerinde çekilen bu filmin yönetmenliğini Jessica Swale üstleniyor. Yönetmenin ilk sinema filmlerinden birisi olan Summerland’ in başrolünde ise Hansel ve Gratel, Titanların Savaşı gibi filmlerden tanıdığımız Gemma Arterton bulunuyor. Uzun süre tiyatro senaristliği ve yönetmenliği yapmış olan Jessica Swale bu film ile sinema kariyerinde güzel bir adım atmış oluyor.
İkinci dünya savaşı zamanlarında geçen film entelektüel bir yazar olan Alice Lam’in ansızın hayatına giren Londra’dan tahliye edilmiş çocuklardan birisi olan Frank ile yollarının kesişmesinden sonra başlıyor. Çocukları sevmeyen kahramanımız Alice Lam zamanını yazmış olduğu kitapları ve tezleri ile geçirmektedir. Frank’in gelişi ile bütün çalışmalarını duraklatmak zorunda kalmış ve aslında bir an önce çocuğu başından savmak istemektedir. Meraklı bir çocuk olan Frank Alice’e sürekli sorular sorarak öğrenme merakını gidermeye çalışırken diğer yandan bu merakı Alice’in de hoşuna gitmeye başlamıştır.
Çocuğa karşı oldukça önyargılı davranan kahramanımız Alice Lam’ in bir süre sonra aslında ortak yönlerinin olduğunu fark ettiğinde bütün bakış açısı değişiyor. Yönetmenimiz Jessica Swale de aslında hepimizin hayatında göstermiş olduğu bu ön yargıyı ve sonuçlarını anlatmaya çalışıyor. Frank ile beraber yaşadığı aşk acısına ait geçmişten izler bulmaya başlayan Alice hem hatırladıkları ile hem de Frank’in gelişimi ile ilgili ortak noktaları görmeye başlıyor.
Filmde en çok beğendiğim kısım için ne yalan söyliyim filmin çekilmiş olduğu kırsal bölge diyebilirim. Film güneşli bir günde taze okyanus havasını içinize çekmek gibi bir duygu uyandırıyor insanda… Belki de Londra’ da geçen filmler yerine İngiltere’ nin kırsal bölgelerinde çekilen bu filmler daha ilgi çekici olabilir.
Gemma Arterton’ un canlandırmış olduğu Alice Lam karakterini çok sevdim. Aslında canlandırdığı kişiliği kendime ne kadar çok benzediğini fark ettim. Başkalarına ayırmam gereken zamandan ziyade kendi hobilerimi ve isteklerimi hep ön planda tuttum. Dürüst olmak gerekirse diğer türlü hayatın çok daha fazla yorucu olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak bazı yara izleri alsam da bu yaralar iyileşebiliyor.
Filmde karakterler arasındaki bağ ve iletişim çok hoşuma gitti… Frank’in henüz çocuk yaşta olmasına rağmen Alice’ in kalbindeki sertliği nasıl yumuşattığına hepimiz tanık oluyoruz. Bunu filmde başarmak ve anlatmak gayet güç olsa gerek.
Alice ve Vera arasındaki ilişkinin filmde bu kadar detaylı anlatılmasının gerekli olmadığını düşünüyorum ama diğer bir yandan ise Hollywood sinemasındaki aşırı cinsellik içeren bir sahne yerine de bunu izlemeyi tercih ederim doğrusu… Yönetmenin filmi tadında götürdüğünü söyleyebilirim. Aşırıya kaçmadan çekilen sahneleri sıkılmadan izleyebiliyorsunuz.
Sonuç olarak filmi gerçekten sevdim ve Frank’in ebeveynlerinin aslında kim olduklarının sonlarda gösterilmiş olmasının da beklenmedik ve hoş bir hareket olduğunu düşünüyorum.
Yönetmen / Senaryo : Jessica Swale
Görüntü Yönetmeni : Laurie Rose
Kurgu : Tania Reddin
Müzik : Volker Bertelmann
Oyuncular : Gemma Arterton, Gugu Mbatha-Raw, Penelope Wilton, Lucas Bond
İngiltere / Romantik-Dram-Savaş / 99 Dk