Atilla Dorsay’ın Yeni Kitabı

Türkiye’de sinema eleştirmenliği denince akla ilk gelen isim olan Atilla Dorsay, ‘Bir Ömürden Seçilmiş Tablolar’ ile 52. kitabına imzasını atmış oldu.

80. doğum gününü kutladığı 17 Mart’ta kitapçılardaki raflarda yerini alan bu 280 sayfalık kitap, iki yıla yakın bir emeğin mahsulü.

Sevecen kişiliğiyle, insanlarla diyalog kurmadaki eşsiz becerisiyle Atilla Dorsay, dolu dolu yaşadığı yılların muhasebesini yaparken, ‘Bir Ömürden Seçilmiş Tablolar’ başlığı altında anılarını anlatıyor.

Kitabının arka kapağında “Bu kitabı yazarken itiraf edecek çok şeyin olduğunu anladım” diyen Dorsaysıfır kompleks’li bir insan olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Hayatı boyunca yaptığı yanlışları, hataları, kusurları kitabında büyük bir içtenlikle anlatıyor. Kendisiyle barışık, özgüvenli, samimi ve dürüst bir yazar olarak Atilla Dorsay her birinden dersler aldığı hatalarının genç nesillere örnek olmasını istiyor.

Doğduğu şehir olan İzmir’e bağlılığını dile getirirken, Dorsay kitabında ailesini, Galatasaray Lisesindeki yıllarını, Beyoğlu’na olan sevgisini, 22 yaşındayken Paris’te Fransız Sinematek’inde geçirdiği günleri, turist rehberliği yaptığı günlerde ‘hayatımın kadını’ dediği Leman ile tanışmasını, evliliğini, çocuklarını ve torunlarını anlatıyor.

Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık bölümü mezunu olan Dorsay, 1966’da Cumhuriyet gazetesinde başlattığı eleştirmenlik hayatını burada 27 yıl sürdürdükten sonra Milliyet, Yeni Yüzyıl ve Sabah’ta çalıştı.

Doğan Hızlan’ın talebiyle Hürriyet’te yazmak için Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’le yaptığı görüşmede, sergilediği hatalar zinciriyle Türk basınının ‘amiral gemisi’nde çalışma fırsatını kaçırdığını içtenlikle kitabında anlatıyor Dorsay.

Yazarlık hayatında meslektaşlarıyla yaşadığı iyi ve kötü olayları, yer aldığı polemikleri, amirleriyle sürtüşmelerini anlatan Dorsay, ‘Emek Olayı’ndan sonra günlük basından kopuşunu kitabında dile getiriyor.

Çoğu sinemayla ilgili olmak üzere 52 kitabı yayınlanan Dorsay, TRT 2’nin açıldığı 1985 yılından sonra film programları yapmıştı. Türk sinemasının 100. yılını kutladığı 2014’te ‘TÜYAP Yılın Yazarı’ ödülünü almıştı.

Kurucusu olduğu SİYAD’ın Onursal Başkanı olan Dorsay, İKSV’nin İstanbul Film Festivali danışmanı, Fransa’dan, Chevalier des Lettres- Palmes Academiques Nişanı sahibi.

Ayrımcılığa uğrayan azınlıkların haklarını korumakla tanınan Dorsay, kitabının 204. sayfasında Musevi dostlarından şu cümlelerle bahsediyor:

“… ‘Sinema Ortak Aşkımız’ adlı, çoğu Musevi dostlardan oluşan bir ‘sinefil grup’la ayda bir akşam toplanıp yemek yiyor ve bol bol sinema konuşuyor, gündemdeki filmleri tartışıyoruz. Özellikle 1972’de Cannes’da ilk kez tanıştığımız sinema yazarı arkadaşım Viktor Apalaçi’nin organizasyonuyla… Ve toplantılarda basından isimler de çağırıyoruz. Kimi konuklar gelip o çok sanatsal ve dostane atmosferi görünce, devamlı gelmeye başlıyorlar…”

 

OrtaKoltuk Puanı:

CEVAPLA

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz