Dolunay Katilleri
ABD YAKIN TARİHİNİN KARA SAYFASI
M. Scorsese’nin son başyapıtı “DOLUNAY KATİLLERİ” vizyona giriyor.
Film 1920’lerde topraklarında petrol çıkan Oklahoma’nın Osage ulusunun zenginleşen bireylerinin öldürülmesini soruşturan FBI ekibini merkezine alıyor. Amerikan tarihinin unutulmaması gereken bir dönemini, trajik bir insanlık ayıbını, M. Scorsese filmiyle ölümsüzleştiriyor. Bu destansı öykü, tansiyonu hiç düşmeyen 3 saat 26 dakikalık süresinde, sürükleyici bir polisiye gerilim formatında anlatılıyor.
Dünya prömiyerini yarışma dışı olarak gösterildiği Cannes Film Festivali’nde yapan Martin Scorsese’nin “Dolunay Katilleri / Killers of the Flower Moon” 20 Ekim’de vizyona girecek. Filmde Oklahoma’da petrolün bulunmasından sonra, bölge halkı Kızılderililerin zenginleşmesiyle artan Osage cinayetlerini araştırması için kurulan FBI’ın doğuşu hikaye ediliyor. David Grann’ın çok satan kitabı “Killers of the Flower Moon : Osage Cinayetleri ve FBI’ın Doğuşu”ndan uyarlanan filmde, yakışıklı Ernest Burkhart (Leonardo di Caprio) ve güzel Kızılderili Mollie Kyle’ın (Lily Gladstone) imkansız aşkı üzerinden, bu karanlık dönem anlatılıyor.
1920’lerde dünyada kişi başına düşen en zengin insanlar, Osage ulusunun üyeleri idi. Düzinelerce insanın soğukkanlılıkla öldürülmesinde, katillerin uzun süre dokunulmazlık içinde yaşamalarına otoriteler duyarsızlıkla müsaade ettiler. Batı Amerika tarihinin trajik ve unutulmuş bir insanlık ayıbı, titiz dedektiflik çalışması sonucu katillerin cezalandırılmaları, David Grann’ın ustalıklı bir edebiyat ve gazetecilik başarısı olarak kitaplaştırıldı. Tüm zamanların en önemli yönetmenleri arasında yer alan Martin Scorsese’nin 26. uzun metrajlı filmi “Dolunay Katilleri” sanatçının ilk western’i. Scorsese – Eric Roth ikilisi senaryolarında bu destansı öyküyü sürükleyici bir polisiye gerilim formatında anlatmayı tercih etmişler.
FBI’IN İLK YILLARI
Scorsese’nin filmi, tarihi gerçekleri gün ışığına çıkararak ve geçmişle yüzleşerek, bu insanlık ayıbını anlatmaya aracı oldu. Yönetmen bu tarihi olayları ele almanın önemini vurgulayarak “Bu müthiş bir hikayeyi ele almanın tam zamanıydı. Onu ekrana taşımak ve Amerikan tarihinde unutulmaması gereken bir dönemi ölümsüzleştirmek önemliydi” dedi. Ayrıca filmin bu dönemde gösterime girmesinin, geçmişle yüzleşmenin ve tarihi hatırlatmanın önemini artırdığını ilave ediyor. ABD’nin yakın tarihindeki bu kara sayfayla yüzleşmesi, özgürlüğün insanların insanlıktan çıkarılmasıyla nasıl birleştiğini ve bu birleşmenin soykırım suçlarına yol açtığını ortaya çıkarıyor.
Gelecek yılın Oscar adayları arasında gösterilen film, yaratıcısının “sanatının zirvesi” olarak övgü aldı. Daha ilk dakikasından izleyiciyi saran ve 3 saat 26 dakikalık süresinde gerilimi hiç düşmeyen, ilgiyi sürekli ayakta tutan “Dolunay Katilleri”, yaşanan vahşetin ardındaki korkunç sırrı filmin finaline kadar taşıyor. En İyi Film ve En İyi Yönetmen dallarında Oscar’a 14 kez aday gösterilen, 2006’da “Köstebek / The Departed” ile En İyi Yönetmen Ödülüyle taçlandırılan Martin Scorsese bu son filmiyle, bilinen eşsiz anlatımı ve kusursuz mizanseniyle ABD tarihinin köşe taşlarına ışık tutuyor.
Filmin konusuna gelince… 1920’lerde Oklahoma’daki Kızılderili birliği olan Osage’in üyeleri petrolün kendi topraklarının altında olduğunu keşfeder. Artık varlık içinde olan üyeler, şoförlü araçlara binmeye, konaklar inşa etmeye, çocuklarını Avrupa’ya okumaya göndermeye başlar. Ancak bu zenginlik, birçok cinayeti de beraberinde getirir. Gün geçtikçe artan cinayetleri araştırmaya kalkanların sonu ölüm olur. Ölenlerin sayısı 24’ü aştığında ise davaya FBI atanır. Henüz kurulma aşamasında olan FBI’a bağlı olan dedektif Tom White (Jesse Plemons) ele aldığı dava için büroda bulunan Amerikalı Kızılderili dahil olmak üzere gizli bir ekip kurar. Edgar Hoover’in de dahil olduğu soruşturmada, bölgeye sızmayı başaran ekip, anketlerine devam ettikçe yaşanan vahşetin arkasında korkunç bir sır olduğunu keşfeder.
Soruşturmaya eski Teksas Korucusu Tom White ile birlikte katılan John Edgar Hoover o yıl 29 yaşındaydı. Hoover 1924 ile 1972 yılları arasında FBI’a başkanlık etti. Petrolün Osage halkını dünyanın en zenginleri arasına sokunca, yerlilerin zenginliğini mümkün olduğunca manipüle eden, gasp eden ve çalan beyaz tüccarları, cinayete başvurmadan önce, hemen cezbetmişti. Filmde onları bölgenin saygınlığını kazanmış, karanlık yollardan servet edinmiş, sinsi, kurnaz manipülatör William Hale (Robert de Niro) temsil ediyor. Boş gezenin boş kalfası ama yakışıklı yeğeni Ernest Burkhart’ın (Leonardo di Caprio), bölgenin prestijli yerli ailelerinden birinin kızı Mollie ile evlenebilmesi için, William bütün hünerini kullanır. Gizli ajandasında bu evlilik sayesinde Burkhart’ların servetini ele geçirmek vardır.
Amca- yeğen, sırlar ve cinayetten oluşan karmaşık bir ağ örmeye başlar. 1. Dünya Savaşı gazisi olan saf yeğeni Ernest’i avucunun içine alan, kötü kalpli William emeline ulaşmak için korkunç bir plan yapar. Ernest ile Mollie’nin umulmadık romantizmi üzerinden anlatılan “Dolunay Katilleri”, gerçek aşkın yolunun kelimelerle anlatılamayacak korkunç bir ihanetle kesiştiği bir western suç epiği.
Atmosfer yaratmadaki ustalığı bilinen Martin Scorsese, demirbaş görüntü yönetmeni Rodrigo Pieto’nun desteğiyle mükemmel bir mizansene imza atıyor. 1965 Meksika doğumlu Pieto, Scorsese ile “Para Avcısı”, “İrlandalı”, “Silence” filmlerinde birlikte çalıştı. Bu son 2 filmi ile Oscar’a aday gösterildi. Ancak ödüle Ang Lee’nin “Brokeback Dağı” ile ulaştı. Son adaylığı “Dune” ile En İyi Uyarlama Senaryo dalında ödüle ulaşabildi. Filmin senaristlerinden Eric Roth Hollywood’un sayısız ünlü yönetmeniyle çalıştı. 1945 Münih doğumlu sanatçı Oscar’a 6 kez aday gösterildi. Son adaylığı olan “Çöl Gezegeni / Dune” ile En İyi Uyarlama Senaryo dalında ödüle ulaşabildi. En ünlü senaryoları “Forest Gump”, “Köstebek”, “Münih”, “Benjamin Button’un Tuhaf Hikayesi” dir.
EPİK BİR SUÇ DESTANI
Filmin müzik partisyonunu hazırlayan Robbie Robertson Martin Scorsese ile “The Color of Money” ile başlayan işbirliğini yönetmenin “Casino” ve “New York Çeteleri” filmlerinde devam etti. Kurgu sanatçısı Thelma Schoonmaker ulaştığı 3 Oscar Ödülüne de Martin Scorsese filmleriyle (“Kızgın Boğa / Raging Bull”, “Köstebek / The Departed”, “Göklerin Hakimi / The Aviator”) kazandı. “Dolunay Katilleri”nin parlak oyuncu kadrosunda Leonardo di Caprio filmin yükünü omuzlarında taşırken, öne çıkan şaşırtıcı performansıyla Lily Gladstone oluyor.
Başrolde amcası William’ın manipülasyonlarından kurtulamayan, Ernest’in çocuksu acemiliğini, ilkesizliğini, çaresizliğini mükemmel oyun gücüyle canlandıran Leonardo di Caprio var. Kariyerinin tek Oscar Ödülünü “Diriliş / The Revenant” ile kazanan 59 yaşındaki aktör bu filmiyle Scorsese ile 6.işbirliğini yapıyor. Eski yıllarda kendisini Scorsese’ye tavsiye ederek tanıştıran Robert de Niro, bu yönetmenin bir boksörü canlandırdığı “Kızgın Boğa / Raging Bull” filmiyle Oscar Ödülü kazanmıştı. Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en büyük karakter oyuncularından biri olan R. de Niro, 8 Oscar adaylığından ilk ödülünü “Baba 2 / The Godfather part 2” ile kazanmıştı.
Çiçeği burnunda bir Oscar’lı (“Balina / The Whale”) Brendan Fraser filmde William Hale’in avukatı WS Hamilton’u canlandırıyor. Geçen yıl Jane Campion’a 2. Oscar Ödülünü getiren “The Power Of The Dog”da sivrilen Jesse Plemons üst düzey FBI yöneticisi Tom White rolünde yine çok başarılı. Hollywood’un eski tüfeklerinden John Lithgow Savcı Peter Leaward rolünün hakkını veriyor. Bol erkekli filmin tek önemli kadın oyuncusu Lily Gladstone “Dolunay Katilleri”nin en başarılısı. “First Cow”dan tanıdığımız, Kızılderili bir baba ile beyaz bir annenin kızı olan, Montana doğumlu 37 yaşındaki aktris, bu son filmiyle kariyerinde büyük bir sıçrama yapabilir. Parasına göz dikilen Mollie rolünde şaşırtıcı bir itidal ve çoğu zaman yıkıcı bir sessizlik içinde izlediğimiz Gladestone, gizemli bir hastalığa yakalandığı bölümlerde çoğu zaman gözleri ve endişeli bakışlarıyla oynuyor.
Özetlemek gerekirse Martin Scorsese geniş kapsamlı, yoğun bir olay örgüsüne sahip etkileyici bir konuyu, 206 dakikalık süresinde, hiç bir zaman kontrolünü kaybetmeyen bir mizansen eşliğinde anlatıyor. Sürükleyici, rahatsız edici içeriğiyle takdir toplayan bu 200 milyon bütçeli film 20 Ekim’de vizyona girdikten sonra Apple TV’de gösterilecek.
Yönetmen : Martin Scorsese
Senaryo : Eric Roth, Martin Scorsese
Görüntü Yönetmeni : Rodrigo Prieto
Müzik : Robbie Robertson
Oyuncular : Leonardo DiCaprio, Robert De Niro, Jesse Plemons, Liliy Gladstone, Tantoo Cardinal, Cara Jade Myers, Janae Collins, Jillian Dion, Jason Isbell, William Belleau, Louis Cancelmi, Pat Healy
ABD / Tarihi-Gerilim-Dram / 206 Dk.