Erdal İle Ece
Şahan Gökbakar’dan Yeni Bir İlişkiler Komedisi
Hızlı bir şekilde seyirciyi senaryonun içine katan ve yer yer cidden güldüren yapı, ilerledikçe daha sıkıcı ve klişe bir hatta sapıyor. Yine de, Şahan Gökbakar’ı Recep İvedik’ten sonra yeniden ve üstelik dijital bir platform olmaksızın sinemada izlemeyi bekleyenler bence uzun süreli bu bekleyişten sonra hayal kırıklığına uğramayacaktır.
Şahan Gökbakar, kendisine yapışan “Recep İvedik” karakterinden bir bakıma kısa bir nefes almak için zaman zaman ikili karakterlerle ve daha çok ilişkileri ele alan yapımlarla karşımıza çıkabiliyor. Üstelik herhangi bir platformda değil de sinemada bu hafta itibariyle görücüye çıkan son filmi “Erdal ile Ece” filmi, ilk başta hemen Celal ile Ceren’i akla getiriyor. Yine Togan Gökbakar’ın yönettiği yapımda uzun süredir evlenmeyi bekleyen ama bu esnada yaşanan aksiliklerle ilişkinin sorgulanmasına neden olan bir çifti görmüştük.
2013 tarihinde izlediğimiz bu yapımda Şahan Gökbakar’a Ezgi Mola eşlik etmişti. Bu kez aradan on yılı aşkın bir süre geçti. Şahan artık kırklı yaşlarında, sosyal medyayı aktif olarak kullanan ve genel olarak memleket meselelerine yönelikte kendi cephesinden düşüncelerini muhalif bir tonla sunmaktan sakınmayan bir isim. Bu kez yine Togan Gökbakar’ın yönettiği, “Çamaşırhane Filmi” yapımı olan “Erdal ile Ece”de Şahan’a daha çok dizilerden tanıdığımız ancak “Mavzer” filmindeki başarılı performansıyla da isminden söz ettiren Seda Türkmen eşlik etmekte. Seda Türkmen, bunların yanı sıra “Hakikat, Elbet Bir Gün” ve “Istırap Korosu” isimli tiyatro oyunlarıyla da ismini sıklıkla duyduğumuz birisi.
Bu kez evli bir çift ilişkisi yörüngesinde ilerleyen yapım, belki de Celal ile Ceren’in bıraktığı yerden devam etmekte. Aslında bir dizi olarak senaryosu yazılan ancak bir kısım aksiliklerle uzun metrajlı olarak izleyicinin karşısına çıkan “Erdal ile Ece”, zaten kurgu yönüyle üç bölümlük bir dizi gibi karşımızda. Bu parçalar birleştirilerek önümüze tek bir sinema yapımı çıkartılmış. Ancak halen elde üç bölüm halinde senaryo da durmakta. Onların bu filmin devam filmi olup olmayacağını seyircinin beğenisi belirleyecek hiç şüphesiz.
Üç Bölüm Bir Film
Erdal (Şahan Gökbakar), oto sanayide kuzeni Oğuz (Kerem Poyraz Kayaalp) ile araç kaplama ve modifiye işleri ile uğraşmaktadır. Dokuz yıldır devam eden bir evliliği vardır. Film boyunca “Ece Başkan” denilen eşi Ece (Seda Türkmen) ise otuz beş yaşında olan, kurumsal bir şirkette yönetici olarak çalışan birisidir. Yine orta-üst grup ilişkisi üzerinden başlayan film, üç bölüme ayrılmakta.
İlk bölümde Erdal’ın uyku apnesiyle artık iyice su yüzüne çıkan kilo sorunu ele alınmakta. Oldukça kilolu bir diyetisyenden alınan kurslar komik biçimiyle yansımakta. İkinci bölüm ilişkideki kıskançlığa yer vermekte. Eşine sürpriz yapmak isteyen Erdal’ın tesadüflerle örülü halleri büyük bir ilişki problemine kapı aralamakta. Son bölüm olan östrojen’de ise yanlış alınan bir karışımın tersi etkilerini görüyoruz. Dolayısıyla bu üçlü yani parçalı anlatımla bir bütün olmaksızın ancak karakterler aynı kalarak çiftler arasında çoklukla görülen, izleyen çiftlerin kendilerinden sıklıkla parçalar görebilecekleri haller mizahi yönleri ile ele alınıyor. Ancak hemen belirteyim ki üç bölümde de aynı tadı bulmak mümkün değil.
Ben özellikle diyetisyen ve komşu çocuğu Ogeday ile Erdal arasındaki güldüren diyalogları diğer kısımlarda tam olarak bulamadım. Yani hızlı bir şekilde seyirciyi senaryonun içine katan ve yer yer cidden güldüren yapı, ilerledikçe daha sıkıcı ve klişe bir hatta sapıyor. Hatta “östrojen” kısmında nerede ise Recep İvedik’i anımsatan bir karakteri izlemeye başlıyoruz. Hâlbuki Şahan ilk kısımlarda bu karakteri unutturacak denli ve mizah tonu iyi tutturulmuş bir oyunculuk sergiliyordu. Film bu yönü ile sonlara doğru gittikçe tökezlemeye başlıyor. Ve sürekli aynı tonda devam eden müzik de bıktırıcı etkiyi arttırıyor.
Daha Az Küfürlü ve Daha Çok Politik
Ancak şunu da belirtelim, başlangıç kısımlarındaki Erdal ile Ece arasındaki oyunculukların başarısı ile de bize yansıyan gerçekçi diyaloglardan anlaşılacağı üzere, eskisine nazaran Şahan’ın daha az küfrü mizahta kullanmasını olumlu bir nokta olarak not edelim. Şahan, başta da belirttiğim gibi artık her toplumsal meselede sesini duyuran bir isim. Bir önceki Recep İvedik serisindeki doğaya yönelik hassasiyetle beliren politik tutum bu filmde de yer yer karşımıza çıkıyor. Özellikle “tweet mi attım, polis mi geldi” dediği sahneler ya da kendisine yönelik sosyal medyadaki kimi saldırılara cevap mahiyetindeki yine ti’ye alarak yansıttığı diyetisyenle olan diyalogları da Şahan’ın “Celal ile Ceren”den farkı olarak görebiliriz. Bunun yanı sıra sanayideki usta başta olmak üzere son kısımdaki komşu kadınların bulunduğu sahnelerde oynayan bazı isimlerin profesyonel oyuncular olmamalarına rağmen doğallığı bozmamaları ve sahiciliği yansıtmaları iyi bir film yönetim başarısı olmuş.
Şahan Gökbakar’ı Recep İvedik’ten sonra yeniden ve üstelik dijital bir platform olmaksızın sinemada izlemeyi bekleyenler bence uzun süreli bu bekleyişten sonra hayal kırıklığına uğramayacaklar. Dizi olarak düşünülmesinin getirdiği kopuk anlatım ve mizahın sonlara doğru iyice azalması ile bir süre sonra filmin etkisi azalsa da, Şahan Gökbakar ile özellikle doğaçlama oyunculuğunu da konuşturan Seda Türkmen’in enerjileri ve uyumu iyiydi. Hele bir de komşu çocuğu olan Ogeday rolündeki Çınar Odabaş var ki ona bayıldım. Hafta sonu için keyifli iki saat geçirmek isteyenler için “Erdal ile Ece”, bu hafta sinemalarda.
Yönetmen : Togan Gökbakar
Senaryo : Şahan Gökbakar, Togan Gökbakar
Oyuncular : Şahan Gökbakar, Seda Türkmen, Kerem Poyraz Kayaalp, Çınar Odabaş
Türkiye / Komedi / 107 Dk.